Ben Kim Miyim ?
Gururun ayaklarına vurur bazen.
Ne gidebilirsin. Ne kalabilirsin. İki arada bir derede özlersin sadece. Sonra beklenmedik insanlar çıkagelir. Alt üst eder yaşamaya çalıştığın hayatı. Gidenlerde gider. Gelenlerde gider. Gidenler sormaz kalanın halinden. Sessizce kanarsın. Kimse sen gibi kalamaz seninle. Sessizce ağlarsın... Şimdi ; Bu kehanetten kurtulmamızın tek yolu var sevgilim. Karşılıklı oturup yolundan sapmış hayalleri doğru yola eriştirmekten bahsetmeliyiz... Hadi kaldır kirpiklerini. Dökülsün dudaklarından sihirli sözcükler. Büyüsü bozulmalı , üçüncü tekil şahısların saçmalıklarının. Konuşup beni sana anlatmalısın. Yahut susup dinlemelisin. Bitmedi henüz susacaklarım. Evde yalnız bırakılmış bir çocuk kadar acizim. Ateşin ne olduğundan habersizim. Seni düşünüp ateşte yanacak kadar da cesurum. Üzülme sen. Ağlama sakın. Sadece başkasına giderken kapıyı dışarıdan kilitlemen gerekiyordu. Vicdan azabına uğrama , ben nadir de olsa uğrarım rüyalarına. Ben , sana yağmurlar besteleyen. Hasretini yokluğunla oyalayan, Sefilliğine rest çekmiş , belki gelirsin avuntusuyla yaşayan adam. Cayır cayır yanarken gözlerinin özleminden , dönüp de bakmayacak mısın. Öyle bir anda var oldun ki hayatımda , aklım , fikrim , kalp atışlarım... köle oldu yokluğuna. Ben gözüne toz kaçtı bahanesiyle ağlayan adamım. Rüzgarları dize getirdim de , gelemedim sana. Biliyorum özlemedin beni. Her zaman ki yerde , onun sevmek bilmeyen kalbindesin. Mahrum etmedim seni heybemdeki tek bir harften. Ama bilmedin , bilemedin kıymetini. Aklının alamayacağı yerlerdeydim fakat akıl edemedin bir an düşünmeyi. Seni beklemek hayattan kopmak demekti. Seni beklemek kapatıp gözlerimi dua etmekti. Seni beklemek ölmeyi ertelemekti. Seni beklemek mezar taşını ölmeden diktirmek-ti. Bekledim , beklerim , bekleyeceğim. Hadi üç gülüş bir bakış bağışla yalnızlığıma. Ben kim miyim ? Belki beni dilersin diye yıldızlara kaymalarını emreden adamım. Olur ya sımsıkı tutarsın adımı dilinde , düşürmezsin öyle ulu orta. Sokaklarda sevişenlere aldırış etmeden girersin gönül kapımdan içeri. Adına sevmek denirse seversin. Özlersin. Gülersin belki. Kısılır gözlerin , yıllardır unutmak fiilini bile unutan gözlerimi ararsın.. Şimdi bana kim olduğumu soruyorsun öyle mi ? Ben Adem’in Havva’ya olan tutkusuyum sevgilim ismini ismimin yanına bağışla tutkunluğuma tutukla bakışlarını... Dudaklarına yokluğunu sürmüş , kalemine varlığını adamış biriyim işte. Boş ver bunları. Ben ; seni , yanındakini ve milyarlarca insanı yoktan var edenin aciz bir kuluyum sevgilim. Ben sadece tutuklunum. Hadi azıcık sev beni. Sev ki utandırayım kendine Mecnun diyenleri... Doğan Yücetaş |