Benim Adım Güven
Adım güven ;
Kaç yaşımda olduğumu bilmiyorum, tam yaşıyorum dediğimde kader seni sundu bana. Sıcaktı. Haziran ayının tam orta safında bel bağlıyorduk kavurucu sıcaklara. Henüz tanışmamıştım soğuk bakışlarınla. Her gün biraz daha yaklaşıyordum sana mesafelere inat. Her geçen gün azar azar siniyordun içime. Mekik gibi işliyordu sanki birileri , yokluğunu gözlerime. Ve bitmek bilmeyecek bir özlem kaplıyordu bedenimi. Şarkılar seni söylüyordu. Her şeyde sen vardın , benden kaçıyordu varlığın. Gökyüzü kadar yakındın bana. Bulutlar kadar uzak. Ölüm haktı , dudakların hukuk. Dilinden düşen her harf şeriat-te bir yudum suyu haram kılıyordu. Benim adım güven ; Azrail bilmez bizim muhiti , geceler öyle sandığın gibi kısa değil. Bahanen varsa gökyüzü senindir. Yeşilin sadece bir tonuna hükmede bilirsin. Mavinin en koyusuna sahip olamazsın keza beyaz kadar temiz değilse ruhun. Adım güven bana olan inancını yitirdiğinde ölürüm ben... Benim adım güven; geçmişte yaptığım hatalarım var onlarla yaşıyorum. Hatalarım olmasaydı var olmazdı varlığım. Canımı yakan o haziran ateşi şimdi kor gibi düştü içime. Hissiyat’ı gözle görülmeyen bir yalnızlıkla cebelleşiyorum. Şarkılar seni söylüyor. Şiirlerde yokluğun. Gökyüzü sen kadar temiz. Şehir ben kadar kirli. Sen benden bir şehir kadar uzak , ben sana gökyüzü kadar yakın. Benim adım güven ; Eğer bana güvenmezsen kahrolurum ben. Doğan Yücetaş |