Susturucusu takılmış geceydi altıpatlarını saklardı bahar sessizlik sensizlik olurdu her seferinde s/edasındaydı ay her patlamasındaki bir kayan yıldıza takılırdı dileklerim
buz dağı hüzünlerin çoğaldığı zaman iki parmak piyanodan bir tel kemandan filika yapardım kendime notalardan pasifikleri dolduracak ümitlerim olurdu her özdeğimde seni..
düşlediğimde üşürdüm/de... ateşböcekleriyle bir ateş yakar külü ben ateşi sen olurdun karanlığındaki ş/afaklarda Prometeus’un eşliğinde ısınırdım oturduğum sıralarda arasıra sırıtırdı yanlızlık, küçük ısırıklarında
mimoza sevdalarımıza IŞIK toplardım Kuzey Yıldızı sen olurdun seni sana katarak çoğaltırdım saksı dolusu suskunkluklarda konuşurduk sus/ardı susamış yağmur dolu bulut g/özlerimde...
sus/tur sustura bilirsen susturucusu takılmış altıpatlarlı bahardaki geceyi içimdeki bilmeceyi, şiirdeki her heceyi kan damlardı k/an kanamalı kandırılmıştı kaldırımlar ayak izlerini aradığım yollar patladıkça patlıyordu papatya şiir oluyordu her patlamadaki mısra ve ben vuruluyordum sana...
yaşama sevincim sol cebimde yağmurlardan arta kalan gökkuşağından sessizce geçiyorduk düşbahçesindeki türkülerimizle el/ele susturmadan içimizdekileri yürüyorduk öylesine...
"SUSTURMADAN SUSKUNLUĞUMUZU SUSARDIK,HİÇ BİR ŞEY SÖYLEMEDEN ÇOK KONUŞURDUK.ANLARDIK DOĞASINDAKİ SESSİZ BAHARLARIN TAZELİĞİNDEKİ GÜZELLİĞİ KELEBEK KANATLARINDAYDI MAVİ..."
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SUS/TUR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SUS/TUR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sus/tur sustura bilirsen susturucusu takılmış altıpatlarlı bahardaki geceyi içimdeki bilmeceyi, şiirdeki her heceyi kan damlardı k/an kanamalı kandırılmıştı kaldırımlar ayak izlerini aradığım yollar patladıkça patlıyordu papatya şiir oluyordu her patlamadaki mısra ve ben vuruluyordum sana...
yaşama sevincim sol cebimde yağmurlardan arta kalan gökkuşağından sessizce geçiyorduk düşbahçesindeki türkülerimizle el/ele susturmadan içimizdekileri yürüyorduk öylesine
yaşama sevincim sol cebimde yağmurlardan arta kalan gökkuşağından sessizce geçiyorduk düşbahçesindeki türkülerimizle el/ele susturmadan içimizdekileri yürüyorduk öylesine...
_____________Dost yüreğin sessizce akmış sayfa ya o kadar içten ve o kadar oktavlı sözler var ki sanırım sevmek sevilmek insanı belli bir noktadan sonra ya şaha kaldırıyor yada suskunluğa boğuyor ama yinede seven yürek susmayı kabul etmiyor yüreğin hiç susmasın kalemin her daim var olsun dost saygılarımla...
susturucusu takılmış altıpatlarlı bahardaki geceyi
içimdeki bilmeceyi, şiirdeki her heceyi
kan damlardı k/an
kanamalı kandırılmıştı kaldırımlar
ayak izlerini aradığım yollar
patladıkça patlıyordu papatya
şiir oluyordu her patlamadaki mısra
ve ben vuruluyordum sana...
yaşama sevincim sol cebimde
yağmurlardan arta kalan gökkuşağından
sessizce geçiyorduk
düşbahçesindeki türkülerimizle el/ele
susturmadan içimizdekileri yürüyorduk öylesine
yüreğine sağlık dostum..haz duydum okumaktan
selam ve duamla