İNECEĞİ PERONU ŞAŞIRAN İMGE-Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Pulsuz ve adressiz mektuplar biriktikçe
o en sevdiğim siyah beyaz sevinçlerim çoğalıyor..
Bu gece
pupa yelken kıralım dümenini gemilerin birden ve en yaşama vurgun yanımızla dehşet gürültüler kopararak üstelik hiç bir mezaret yokken çalmayan telefon, sokakta çocuk sesi ve korsan buluşmalar bekleyen ellerini dolduralım ceplerimize yeter üstelik hiç bir mazeret yokken en yaramaz halimizle çıldırasıya kıralım dümeni pupa yelken yolculuklara zemheriler kuş sürerken ölü kentlere ya da!.. bu sessizlik hayra alamet değil.. ve deki suların birleştiği o ılık nehirlere gidelim boynunda çiçekli taçyapraklı kolyenle ve saçların düş rengi ne çok kılıç kuşanmışlar vardı gecede ne çok karanfil bir de içimde gerilen şu yay’a dokun iflah olmaz bir mevsimdeyim yeniden,yeniden kırılgan bir koza örüyorum kendime.. ah! yine de erguvan gülüşler var diye hayalinde bu kentin deniz öyle mavi,toprak öyle yağmur kokulu.. oysa henüz bir adım bile atmamışken hayatımızdan hatırımızdan sırasına yazdığımız sırası gelmeyen düşlerin içinden gecenin dünkü vaktindeysem de bu kesinlikle rüzgarın hışırtısını sevdiğimdendir gerisi yalan gerisi rivayettir sırılsıklam yastıklara uyanmışlığım bir parmağımı yalana yaktığımdandır.. bilmiyorum sabah kuşları girsin diye içeriye aralamışımdır pencereyi düşümde gördüğüm kesinlikle gerçekti ama bir tren rayından çıkmış eğleniyordu bizimle |
biraz daha yolculuk en düşlüsünden..
Değerli yazarım sizi burada görmek çok mutlu etti
Tebriğim ve selamımla