Turunç Ağaçlarının Altında
kan renginde sıcağım yüzünde
delirircesine okuduğum gülüşünde yasaklandığım kendi romanımın en koyu gölgeli yağmurlu bir öğle sonrasında tılsımı ıssız cümlelerinde ve umutsuzluğa esir bir pazar yağmurlu bir öğle sonrası adını birlikte koyalım diye tüm ömrüme mim koyuyorum senden gayrısında değilim sen yalnızlığımın şefkatli evi vefalı köyü özlem yolculuğumun... kayıp gidiyorum aranızdan geri dönmeyeceğimi söylemeden tarihe inançlı bir kere gözlerim boşluğumu sesim/iz dolduracak gidişimin ardında ak köpüklü bulutlar dönüşsüzlüğün iyimserliğine türküler söyleyecekler yağmurlu bir öğle sonrası ağladığımı anımsayacacağım turunç ağaçlarının altında bir pazar yağmurlu bir öğle sonrası sırrına birlikte varalım diye tüm ömrüme nokta koyuyorum senden sonrasında değilim sen ayrılığımın naif intiharı cefalı ölümü sonsuz yolculuğumun... kağan işçen... |