İstanbul mu yoksaİstanbul mu dilini yuttu bu saatlerde sen mi yıldızsız lâmbaların halsiz aydınlığında suç perperişan suç kendinden bi haber boğazın en karanlık yerinde soluyor can veriyor boşlukta sözcükler acelesi var adımlarını çalanların İstanbul uyumaz öyle, sen uykudasın neden arkanda bıraktın seherle uyanışları dik yamaçlar uzaklaştı yavaşladıkça adımlar bozuldu yolların düzeni,kaçtı ahengin sana Ankara yakışır en kahırlı yanından kürsülerden atılmak çalınan saatlerde suskunluğa bozulmak uykucular kentinde saraylarda başkaları oturur,yüzleri yapma bebeler gibi çizgileri alınmış gözlerinden gülmezler,ikircikli bakışlar ipek hışırtılarına karışır da ağıtlar maskeli bir baloda sanırsınız gerçekler öyle yapay çehreyle kırışmaz alınları vicdan sesleri ürker,dışa savrulan sözden neden bulamam seni her adımımda varken yüzünde gülümserken,yüreğinde çarparken dağlardan akan sular denize kavuşacakken değiştirir mi yoksa yönünü azgın seller sevgi bekler menzilde nöbette asker gibi uzaklaşır mıyız yoksa bir fotoğrafını çekip bilmem açar mıyız dersin ince su yollarını ? 29.3.2012 Nazik Gülünay |
yüzünde gülümserken,yüreğinde çarparken
dağlardan akan sular denize kavuşacakken
değiştirir mi yoksa yönünü azgın seller
sevgi bekler menzilde nöbette asker gibi
uzaklaşır mıyız yoksa bir fotoğrafını çekip
bilmem açar mıyız dersin ince su yollarını ?
SEVGİLİ ARKADAŞIM.ÇOK GÜZEL BİR SERBEST BİR VEZİNDİ.BÜTÜN İÇİNDEKİ DUYGULARINI,BİZLERLE PAYLAŞMIŞSIN.PUANIM TAM KUTLARIM.SELAMLAR.