Yalancı Bahar
üstüne titriyordum
terk edişlerinin bile usulca yüzüme kapandı şimdi bütün kapılar beni terk edecek bir günü kalmadı dünyanın yalancı bahar çiçekleriyle oynuyor gözyaşlarım... kuşbakışı rüyalardan gelmiştim ayaklarının tozlarına... seninle ömrüme kır menekşelerinden bir parantez açtım kapamak için gülüşlerinden bir demet gerek yoksa gerçekten toprak olurum... ilkyaz kırgınlıkları gibi buruk ve şaşkın anlar suskunuyum nefesinle un ufak olurken direnci uzak dağ tutkularımın pekmez kokulu gözlerinde tattığım bağbozumunda yalnızlık sarhoşuyum içim kesik dışım virane ama yürüyorum... lügatimde esirlik yalan gönüllü tutsağınım başıboş darmadağındım toplandım sende can alıcı noktam göğsümün üstüne ellerini koy ve konuş bir kez olsun duymak istiyorum sesini yüreğimin yüreğinin sesinde... kağan işçen... |