Şiirin Adı Sen
Çizdik masumiyetini gecenin
titreyen bir mum ışığında yürüdük soğuk yüzlü duvarında odamın tutuklandık demir parmaklıklarda hazana davetsizdi hüzün geldi oturdu cama kaçak bir düş arıyorduk ruhumuzu talan edecek harcadık dilimizde veresiye bir aşkı hesapsızca sürgündük ıssızlığımıza gözlerimize çığ düştü, dağlarımıza talan neyin yarısıydı düşerken acıtıp geride kalan evlatlılık verdik duygularımızı masumiyeti bozmuştuk narin gül yaprağının altında Nefesim sendin boşadım sen/delerken gözyaşlarım omuzlarında titresin istedim içindeki çocuk depreşir falçata çiziği korkularım onlardır yüzümdeki tek haziran yanım sitem etme sitem etme anla alçak/laşacak denizin tuzlu suyu dolacak gözlerimize acılara gömüldük gamzelerimizde güldük çiğ düşer mi gözlere diye çiğ da düşermiş karda yağarmış saçlara asıl şimdi anladık ucu yakılmış mektuplar kadar sancılıyız artık Yakar yakar yatağımızdaki taze sıcaklığın dokundukça tenime arkamda kalan sızı sızıntılarımızdan şehvetine yenik düştü vahşi yanlarımız yapışır ıslığı soğuk iklimlerin koynumuza dolanır boynuma gözlerimdeki nafile mor halkalar imitasyon intiharlar süslerken rüyalarımı gel de sen durdur durdur intihar yüklü sanrılarımı Acıya harmanlanmış kadın yanım hüsranlı döverken yaprak toprağı bir erkeğin gözyaşına karışır naraları birazda içki karışınca nefesine hıçkırır bir anason kokusu kırılır nefesinde delinir nefesi bir yosmanın boynumda temkinsiz sessinde bir k/adın okşar teni sıçrar uykusunda sanki kıyamet düşer bedenine tıkanır söz yakalanır sözcüklerin cenderesine kimsesizliği ses/sizliğine eşlik ederken keskin çığlıktan arta kalan konuk olurdu bir kan pıhtısı yüzünde dudaklarında karanfil kesiği çığlıklar sen düşlerime derin kesikler bırakansın gitme |
saygımla
tebrikler