Arife Akşamına Çakılan Çivilerher geçen gün söküldükçe bu gariban kulübeden ciğerine yandığımın çivileri sendeliyor kalbin kirişleri cesaret yeltenmedikçe adımını atmaya tahtalar da niyetsiz delikleri kapatmaya eksikse dilimlerce zaman yapamaz hesabını parmak her nefeste öpen dudaklarımı iğreti kara bir duman fırlayan rutubet kokusu odanın duvarlarında pencerede can suyuna hasret mor menekşe kurudu tuzlu gözyaşları döküldükçe direniyor yeşermemeye neylesin parlak ışıkları kara perdeli gözler suskun tesellisiz zaman yüklenmiyor sesi erken yedi vurgun gelmiyor geceleri kırlangıç türküleri kulağıma baykuşlar da öldü yarasalar şakıyor ormanda bilmiyorum vardı bir zamanlar gülleri gamzeli gülüşler neredeler sırların peşinde aynalara mı gizlendiler içimize işleyen üç katlı üstü karamelli sesler Ansızın sabah yeli durup dururken süzüldü kapanmaya niyetsiz kalbin deliklerinden içeri tanımış kaybolan kız çocuğunu ellerinden gamzesinde güller açmıyor çekiniyor gelecekten biraz korkak biraz yorgun kabuklu ağaç gibi elleri hesap soruyor kabullenmiş kayboluş gerçeğini kusuyor geçmişin yitiklerini yere dikilen gözleri dolanıyor geçmişin gırtlağına sarkan saçaklar etek uçlarından ve her dolandığında aman dileniyor eksilen yıllar çocuktan ayaklarıma kapanırcasına bir arife akşamında Blackless |