3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1234
Okunma

karaydı çaycının demlikleri
demsizdi hep getirdiği çayları
bardaktan taşardı buharları sonrasında bu şehri sarardı
simitçi çocuk simitleri saytamayınca yüzü sararırdı
onunda simitlerinden buharlar çıkardı
metrosuna yetişmek isteyen biri çarpmadan önce taplasına
düşerken simitler şehrin kaldırımlarına
ayaklarının altındakilere aldırmayan kalabalıklardı
simitçinin ümitlerini buhar edip dağıtanlar
beyaz bir güvercin bir umutla dökülenler konardı
boyacı çocuk ellerinin karasını silerdi kumaş pantolonuna
parlaktı elleri toplarken düşen simitleri
güvercinlere karışmadı simitçinin düşlerine karıştı sadece düşleri
ceblerdeki kalabalığın soğuktu elleri
bir boyacı çocuk bir simitçinin birde güvercinindi umutları kaldırım kenarında
buhar olup kalabalığa karışan yuvarlak umut simitlerden
bir güvercin yemişti simitlerden kalan susamları susarak
bir de dağılan insanların ayaklarının altındaki aç insanlıklar...
5.0
100% (3)