FAL
"denizleri ben ıslatmadım, hele martıların kanatlarına hiç dokunmadım, bulutları da ben yağmurla doldurmadım"
karanlık kuytulardaki kartlarımı çıkardım kardıktan sonra her gece fallarına bakardım kupa kızı sen maca valesiydim ben aramızda hep sorunlar çıkaran kartları yakardım sorunsuz çıkmalıydı fallarım hilesizdi sevdalarım köpüren çezveydi yüreğim içten içe taşardım telvesi ben olurdum uzayan yollardaydın sen üç vakte kadardı senin gelmelerin ve ben gelmelerinde yaşardım her seferinde kuş olurdun balık olurdun sen sen çıkmadığın zamanlar fincanlarıda kırardım hep içime batardı kırdıklarım papatyalara kıyamazdım koparamazdım onları içten içe sayardım içimden saydıklarım seviyor sevmiyorlu olmazdı koparmadıklarımdı hep seviyorlarım papatya fallarında hep sen çıkıyordun, ben kokluyordum seni içimden hiç koparamıyordum, hep seni soluyordum şimdi falları bırakırken denizin dalgalarında seni yakalamayı martıların kanatlarını umut yapıp uçurmayı yağmur yüklü buluttaki yağmurların altında ıslanmayı seni izler gibi sevdiğin saksımdaki papatyalara bakmayı bir de senin için şiirler biriktirmeyi öğrendim artık seni uzaktan düşlerde sevmeyi sen papatya fallarım oldun hep gizliden gizliye... " ben senin denizindeki yüreğimi ıslattım, bir düşlerine dokundum sonrasında hep gözlerime yağmurları doldurdum senden habersizdi seni sevmelerim ." |
Çok çok güzel.
Tebrikler.