Bülbül Nakşında Gül ZincirleriAğlıyordu kapısını örterken bir tarih gölgesi.. Süzülen söğüt dallarının köprülerden geçemeyişine Bir yıkıntı toprağı ve yanındaki endamına vardı çığlıkları Aynalar çığlık dinlemeye alışkın değildi sicimsi rahmette Aynalara yağmur taneleri de düşerdi kapanmayan kapıların hatırına Yedi düvelden kalkan toz zerreleri, nezle yapmıştı yaprakları Takvim yapraklarından ruhlar dökülmüyordu saniyelerin cinayetinde İnanmadım bu hastalığa ve gittiği yola.. İftihar ettiğim yamaçlarda gezindiğimde yalan söyleyemezdim Gözlerime müjde tomurcukları cemre akıtırken her sabah Sabahımı asrın tebessümüne komşu eyledim İhtiyar pınardan su çeken yetim çocuğu dinledim Annesinin haline ağlamıyordu artık.. Söz kuyusunun derinliklerine indikçe o da şiir sarkıtıyordu Çıkrıklarında ahşap ilhamlar pırıl pırıl şakıyordu Bir bülbüldü arkadaşım.. dikenlerin ağlamadığı aşk zemininde Ağlamalı dünyada ıslanmıyordu nedamet dikenleri Gürsel ÇOPUR |