Yaprağı Kopartılmış Bir SevgiEy Annem..! Sen mi geldin yanıma? Nasıl izin verdiler sana gelmen için? Paletler altında bir ömür boyu inlemen Hafakan çağlayan sesin soluğun var iken… İncitecekler Seni.. Niçin geldin çöl iklimine sıcak ayaklarınla? Akıttığın gözyaşların tapu mu değiştirdi? Mutluluk nektarın mı kuraklığa gebe kaldı? Sen mi mayaladın hüznünü hüzne? Seni..seni böyle görmeye içim varmıyor Gelemiyorum uzak saydığım tüm yakınlıklara Sen de bana üzülüyorsun, biliyorum Biliyorum… Tanklardan hiç gıda tebessümü dağıtılmadı Kumanyalar yetişmedi ellerimizin uçlarına Sabır peteklerinde med-cezirler konakladı Bakakaldım ufkun tonlarına Gördüklerim, ağlamalarımı ve çektiklerimi unutturmadı.. Sen, geldin gelmesine.. Bir sevindiysem bin üzüleceğim şimdi; Kurak toprağın çehresine bakmadın mı anne? Gördüğün çatlaklardır benim çentiklerim Tahterevalli istifleyemedim içlerine Onlar da beni istemediler yıllardır Kural dışı bir cüssem varmış topraküstünde Bazen boğazıma dolanırdı bulutsu hıçkırıklarım Fazla çentiğim varsa haklarını helal etsinler.. Helallik görmedim kasvetli bakışlardan Ve görmeyeceğim.. Şimdi Sen geldin gelmesine.. Sana bir şey sunamadım, getiremedim İnanç surlarımda yıkık yerler gördün Yazılması kaçınılmaz biyografiler.. Köpük köpük etrafa dağıldılar ve kayboldular Kaybolurken buldum Sen’i Ama hala ağlıyorum… Sana karşı yapabilecek bir şeyim kalmış mı? Yüzüme bakar mısın, bakabilecek misin? Affet anneciğim, ağlayarak ağlattığım için.. Gürsel ÇOPUR |