Erimeyen İmtihanDerviş uzlete çekilme kararı almıştır Pişen gönüller hatırına, gönülleri kucaklarcasına Ama sessiz.. Sessiz yolculuğun meyvesi geniş olur Aylar geçmiştir aradan, sessizlik uzaklığa gebe.. Aramaya çıkarlar pişmek isteyenler Hep bir gıda medeniyeti! Uzak olmasın ve uzak kalmasın! Bazı uzaklıklar kanı dondurur Bazı yakınlıklar can verdirir ya Derviş gide gide bir sahradadır Ten beslenmez artık muhabbet çölünde Çöl: benliği dinleme karargahı.. Sahrada çöl kadar talihsizlik de akar bazen Katresi dokunmuştur dervişin alnına Acıkmıştır insan olmanın siluetiyle Açlık ona sıcak ekmek ile yumurtayı teklif etmiştir Ve birkaç adım daha ilerler ilerlemesine.. İlk defa geldiği karyede Cefa tohumu ekilmişçesine Sorgu başlar sual susarken Güya hırsızlık yapmıştır tanı(n)madığı yerde Sükut: İnsanlığı emziren gıda.. Teklemeden ve depreşmeyen duygularla Rabbani davaya emanet Tohum sessizliğinde ağaç büyütenler ey..! Bir ağaca bağlarlar dervişi Gömleğini arkadan yırtarcasına Görünmeyen rüyanın tabiri, ten acıtmaz! Ten cenderesi ketum kalmalı bu demde 100 sopa hakkı mıydı bu sessiz sütunun? Kader tınına el sürmez o kahraman Ses çıkmasın diye Ey sesi çıkmayıp da sinesinde bin yıldırım taşıyanlar! Sizlere de selam olsun… Yüzüncü sopa vurulurken bir nida yankılanır Yankı, yanık kalplerden Yankı, bu cefanın itfaiyesi Yankı, durmasını bilenlerin tercümanı Anlamsız ceza biter… Eller bin pişman Ceza izmaritleri çöl halısından süpürülür İkircik hissiyat yaşanmasın diye Yanık kalbin bir cümlesi anlatmıştır hasreti: “O bizim rehberimizdi, siz ne yaptınız?!” Dünya kirpikleri neler görmedi ki! Derviş ise hiç kırgın değil Çünkü derin tefekkür bulutları içerisinde Bulutlar ikram edilmek istenir pişmanlıkla O ise kendisini suçlu kılar Sahradaki keskin küplü rüyayı içinden atmak için Karye sahipleri telaş içinde aynı nöbetteler: “Biz ne yaptık 100 cinayet içre?” Yine de kaybolmadılar bu cürmün izlerinde İz bekleyenler, aradıklarını izlerde bulmuşlardır Ve billur bir teklif yenilenir: Şuan size ikram edebileceğimiz sadece Sıcak ekmek ile yumurtadan ibarettir Anlayabiliyor muyuz bu davayı? Yol, yolunu bilenlere bir hediyedir Nefs terbiyesi, hak edilen haklı mukabeledir. Gürsel ÇOPUR |