GURBET TÜRKÜSÜ
Gurbet çekilir keder; hüzün, gâîle değil!
Zaman usulca sızar dört duvar arasından Bir dost sesi, bir mektup… Ki her şeyi unutup Düşeriz kendimizi sevginin darasından Tenha kalabalıklar üşüşürler başıma Karışır seher yeli ansızın göz yaşıma Yurdun kokusu siner ekmeğime aşıma Derin bir sızı düşer hüzn-ü dil yarasından Bir söğüt gölgesinde uzanmış avuntular Dallar eğmiş boynunu, zihninde kuruntular İçine düştüğüm bu; çaresiz oyuntular El salladım giderken yolcu kamarasından Yüreğime çizmişim, vûslata dair resim Geceleri canlanır tutamadığım cisim Sevginin gönlüme düştüğü yanan kesim Gözlerinin feridir, içim geçer nârâsından Halden kimse anlamaz, gurbet ele düşünce ‘’Çeken bilir’’ derler ya, gurbet dile düşünce Hani; dostlarım hani, gurbet ile düşünce! Uykusuz geçtiniz mi gecenin karasından? Önder KURT 20 Ağustos 2007 Selçuklu – KONYA GAZİLER KIŞLASI Şafak: 37 |
.............Allah gönül gurbetine düşürmesin... Üstelik orada şafak da sayamaz insan. Kutlarım.