iki gezgin martının suya attığı tokattı hikâyemiz balıklar denizin masallarını paylaşıyorlardı cıvıltısını ağzına dolayan bir kız çocuğuydu güneş her fırtına rüzgâra verilen bir ders her rüzgâr fırtınaya apansız bir saygı duruşu
kolumda oyun meraklısı nabzın sokağında öyle usul bir merdiven boşluğuydu la fontaine saçlarını sarkıttık önce kıkırdayan rapunzel’in sonra geniş bir kalbin bitki örtüsüne sarıldık her kale bir güzelin tarihini anlattı her güzel, bir şiiri sarkıttı balkonundan
eteklerinde Bizans işi bir deniz gördük İstanbul’un dalgasında murassa bir ayet gibi inen akıncılar üç kez indik suya üç kez su ki tenin dikiş tutmaz yontusuna bıçaktı su ki bir fuzuli divanıydı denizin raflarında her şiir pastel bir avluya açılmazken her avlu, suluboya bir resimdi güze
iki gezgin martının suya yalvarmasıydı hikâyemiz vapurların geniş omuzlu hatıralar getirme ihtimali bir bakıma güvertelerde kanayan bir özlem gibi tanıdık bunu sinirli babalardan mı yoksa dedik bu yorgun vapur neden bağırıyor iskelesine kavuşmaların
İki bezgin martının suyu öğrenmesiydi hikâyemiz korkup çekildik yalnızlığın anakarasına aşkta ve suda boğulduk bir tek
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ZAMAN YIRTIĞI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ZAMAN YIRTIĞI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kaleminize sağlık..