Pinokyo Türküsüzımmî paskaralarla doğruyorum adını unuttum aklımın dar sokaklarında çekmiyorum içime seni haylidir hem süblimleştirdim gözlerini ki başıboş nehir buğusu gibi akmasın bilinçli sağduyu israfı sadece onlar pasaportsuz gülücüklerle soluduğuma bakmasın söktüm adını -sözümona- zihnimin tamburasından ergenlik yakısı gibi atkılar var boynumda u m u t k a n l ı k diyorum şimdi adına ki; tüm aramalar bulamamaya! maarif bir bonkörlükmüş ayrılık yine müşkülünce muzdarip hayat ne olacak iyiyim desem senden sonrası daha da bayat zamanla aramdaki zuladasın şimdilik dar vakit goncalar çıpalıyorum dargın uykulara temaşa artığı gibi tüm zamanlar dumurun yufka gibi aslında hâlâ izafi pas payından arta kalır bakıyorum gayrı ufka ve daha da tiynetsiz ne varsa erte kalan maşada değilmiş kabahat belki bunca rahat olmazdım şerden hayır biçmek de inançtandır saymasam ve bekliyorum sönsün diye ateşin ortasındaki o tılsımlı dans rind yaşamak ağrısız sancı gibi bir yerinde sızılar oluyor bulamadığın alışıyorsun her öğün cenazen oluyor yaşam adına açlığa karın dayamış mutlarla, alışamadığınca sarhoşlukla aptallık arası bir zayiat, unutmak ve zelzelesi dinmiyor kıblesi aklından büyük olanın her tıkırtı bir melodi ufkunu karartan her iz o, ilk zamanlar ve inan kıyamet geçici bir beklenti unuttukça konuyor aklına müptelalığın en acı marazı her, hatırladığında yuttuğun o yalan ak gözlerde kiremit rengi gideni kalandan çıkardığında, yaşam düşle beslenir kapkara bir proleterya mülteci iklimler dokundukça aklında makbere sığınmak her defasında biraz da inkârdan şifa ummak sabahı akşamlara sararak uydurduğun Pinokyo türküsü yarınları doyurmak bir nevî harabe tümcelerle evcilik ya da çizgisiz sek sek oynamak, terk başına kar ayazına ıslık alıştıran bedevi ToprağınSesi . |
ve
zaman, zulasında sınav saklayan umman...
tebrikler...