Mahpus Şecaat Söylencesiyoğun fazda bir monolog içimde kerih makaleler asılıyor giderek kara ağdalı gözlükler çekiyorum, nafile yine de kaybolmuyor o asil tümce! okuyorsun bitti diye, kapatıp kitabı lâkin kapatmaya gör gözlerini işte yine tıpatıp aynısı! duruyor öyle güneşten geliyorum der gibi sonra yüzüyor aklının derinliklerinde süzülüyor mazgallardan apoletleri nasıl bir geçirgenlikse binlerce dillik mesafeden hemde okkalı bir koku sarıyor ortamı Allahım yine o! elini uzatsan değecek biliyorsun düşecek boylu boyuna avuçlarına bir ilmek var boynunda çift kişilik ve tek başına çözemiyorsun lâkin kahretsin kelebek avuçlamak yasak bu ülkede! ve sen hâlâ şifa arıyorsun göklerde! hadi uyandı bir kerelik bu düş desen ya bir ömre ihanet ya taze bir filiz daha ömür kertiği ne yana tükürsen faydasız saç da sakal gibi senin nihayetinde emme basma tulumbalı dilemmalar alırken altına tükenmez bir biteviyelikte usul usul içinden içini kemirecek yine... tutuyorsun altın perçemlerden atıyorsun iki sek duble irislerinde tırmanıyorsun soluksuz bir rampaya ve sanıyorsun ki; kar erimiş yanaklarında suskun bir telaşla duyuluyor ritmi felç tik taklar hiç bir kelimenin harfe koyamayacağı kıvamda teslim olur gibi eller havada... sonra ya şekersiz çaya emsal burukluk ya duvara vurur bir uyanış daha! sözümona adın kahraman ya! mahpus bir şecaat biriktiricisi hah! korkaklık enfiyeli koca bir semerli yalan daha dilinde sarfa hazır bir dünya ıtırlı sözcük bağlanmaya ramak kala sahipsiz nasıl bir şeyse Tanrım elma da senin haram da! yürüyor uykularıma zihnimi delerce nasıl bir şey bu nasıl bir felâket elinde değil bile, eline batan raptiye! şimdi gidiyorum sevgili ve atıyorum kendimi seni seviyorum demenin yasak olmadığı bir ülkeye!.. ve bir kere daha seriyorum seni yine belirsiz bir serüvenin orta yerine bir müddet daha kuru/yasın diye!.. ToprağınSesi . |
kapattın diye biter mi şair
değişik kelimeler ve yine fırtınalı Serhat şiiri
saygımla