Ölüm Valsi
kahrıma yansıdığı kadar ay aydır yıldız yıldız
bir sensin derdimden tasamdan taşan gün ışığına canım dişimde dişim canımda torbamda acı sıkma olsun kır kokularıyla bütünleşiyorum koşarken hasretinin sarp cehenneminde pastoral olacak bütün susuşlarımın sonu gömüleceğim bu doğal sessizlikte sönen tek ben olmayacağım bitecek yalnızlık kim bilir yitecek belki de en azından son bulacak sonsuzluk merakım bende kalan siyahını yenemeyecek hiçbir yarım kalmışlık duygusu bana sunduğun rüzgarlı anıyı sarımtrak çirkin bir yok oluşta oynuyorlar her güz yapraklar iğreti bir ölüm valsiyle ve renksiz bir soytarılığa dönerek hayat hiçbir gece bükemeyecek boynumu kanın tadı da yalan en azından kendi yokluğuma ağlamıyorum sende kalan meramımı son kuşlarla gidince anlayacaksın ayrılık bile kağan işçen |