Birlikte
korkmuyordum karanlığı boğan yağmurdan
önlüğümde beslenme çantasının keskin salça bulaşıkları korkmuyordum ama kaçıyordum geleceğe sanki hep bir belki olacaktı ikimize de keskin ot kokularına birlikte gömülmek gibi kendimdeki sen eksiğimi haykırmaktan korkuyorum dargın hınca hınç özlem dolu gözlerinle yapayalnız gömüldüğünden beri doyamıyorum suya dut ağacının gölgesinde lastikli pazen donlarımızla sarı musluğa ağzımızı dayadığımızdan beri uçmak isterdik ama birlikte bulutların üstünde alçak gönüllüce güneşte piknik yapmak aynı evde bir ömür boyu düşler kurmak maceradan maceraya ve yarın kaygısız iyi kötü herkes ölümsüzdü gözlerimi açmak istemiyorum o günlerden beri çamur yorgunuyduk yaka paça dışarıya alışkın arkadaş limonatalarına mahçup yazlık sinemalarda çekirdeksiz akşam serinliğinde yedek hırkasız kar suyu birikirken ayakkabılarımızda eve kan ter içinde kirli ve ağlamaklı yine kan ter içindeyim yine kirli ağlamaklıyım yine ve çıplak güneşin altında bile üşüyorum ilkyaz boylu seslenişini alıp gittiğinden beri kağan işçen |