Çal kalemi şiirlere …
Satırlara bırak kendini
Bırak ruhun özgürlüğün ipindeki uçurtma olsun Koşuşturmadan yorulmuş ve sıkılmışsın Gel hele soluklan edebiyat bahçesinde Dibe vurmuş tüm hislerin Dolup boşalmaktan pınarlarını kurutmuş gözlerin Bırak her şeyi gel beriye… Iska geçmiş sözler kalbini Ufak bir sıyrık almışsın vicdanından Gel şiir bütünleştirsin seni Ayrı düşmüşsün ve yalnızlığa sürülmüşsün “Kurban olsun her şey” derken her şeyin kurbanı olmuşsun “Acıtsa da öldürmeyen” olayların An acılı serüvenine kapılmışsın.. Unutmadan bunları gel teselliye Tüm hislerin ölmüş beklentilerin geberik Ve bitkisel hayatın eşiğindesin Çek makinenin fişini… Kurtul onlardan da koşar adım gel buraya !!! Dik başlara inat dik durmuşsun Bir bakıp bin söyler olmuşsun Öyle saplı kalmışsın saplantılara Aklın sana küs olmuş … Yitirmeden aklını vur sazını şiirlere Gam tutmuş her yanını Kaderin bu topraklar gibi kederle yoğrulmuş Hüznün nil’in öfkesini geçmiş Bırak nil alsın hüznünü… Sen tüm sakinliğinle dal şiirin içine Vefası vefat etmiş dünya da kalmışsın mahzun Garip gureba olmuş kimsesizler mezarlığına koyulmuşsun… Bırak önemini toprağa tüm özünle gel şiire Dünya dünü unutturdu… Bugün anlaşılmadı zati… Yarının faili meçhul.. Bırak üç günlük ömrü… Gel şiirle kelebek ol--- Hakikati saklar dünya Ve hakka gidene çakar çelme Unutup ahirini sarılırsın bir hiçe Gel şiirle yeniden sahibini tanı !!! Bitti bitiyor ömür kaç gün kaç saat kaç saniye Hesaba döktüler ömrümüzü Ha ayın kalmış ha günün ne fark eder hesap yine kesat !!! Yaşama haykırmak için sesini çal kalemi şiirlere … Oğuz Ertürk 01/11/11 gecesi … |