0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1129
Okunma
Var,yok
Oldu ve soldu !..
Yandı önce kıvılcımlara tutunarak
Ateş’e tutsak oldu sonra
Eridi damla damla;
Belki de mumdu
Tekrar birleşmek için yanmış olabilir mi ?
Karanlığa üflenmiş güneşin ruhu …
-Gül-dü önce güneşe bakarak
Işığa çevirdi gövdesini dimdik durdu;
Soldu sonra gidince güneş
Kara buluta yar oldu
Kuru ve çıplak bir dal amaya destek için;
Öldü ve dirildi ahirete nasihat olsun diye
Isındı ısındı yükseldi önce
Günler günleri kovaladı
Mavi yoğunlaştı ve karanlık oldu birden;
Sonra geldi damla damla
Ferahladı evie dönercesine
Söylendi” tilkiye kürkçü dükkanı gerek”
En tepede bir tahta oturdu
Yüzünde nur arşı aladan bize baktı
Kavurdu ve aydınlattı her yeri
Şaşkınlık hakimdi ne idi bu ?
Saatler sonra gitti birden
Bağırd “bana nur’u veren gitmemi emretti”
Toz duman karıştı katılaştı
Bir çemberin etrafında döndü
Döndükçe yeşerdi çember
Yeşillik yer küreye emanet
Sonra içine kibir doldu
Yer küre insan sıfatını aldı
Bir vakti sonra insan yer küre sıfatına tecelli etti
Bir taht kuruldu ademe
O oğullarına bıraktı
Gitti geldi ayaklar makama
Makam yıpandıkça ayaklar çoğaldı
Kızıldı bir koku oldu
Çörümüş bir et parçası
Asırlar asırların aynası oldu
Süleymandan süleymana yadigar
Son söz yine süleymanın oldu
“Öldüğüm Zaman Bir Elimi Tabutun Dışında Bırakın ! Görsünler Ki; Sultan Olan Kanuni, Bu Dünyadan Eli Boş Gitmiştir...!”
Oğuz ERTÜRK 29-11-12