Kırık Vazo
Bittikçe içimde söylenen kelimeler
Anlatmak zorlaşıyor seni Yaşamak adına yazılan ne varsa Bir yosun yaprağında silinmeyi bekliyor Yaşamayı unutuyor hücrelerim Anbean gülmeyi Hercai bir durgunluk bu Yokluğunun getirdiği kırık bir vazo anısı Seferi bir duygunun koynunda Anımsarken bir kulaçlık düşlerimi Mayalanmaya başlıyor senden arta kalan düşlerim Çoğalıyor Taşıyor Ne yapsam önüne geçemiyorum Gittikçe çürüyorum gözlerinde Kırık bir vazodan sızıyor tümcelerim yazamıyorum Seviyorum hücremde gezen her bir seni Asiliğinin ardındaki o şirineyi Şirinliğinin ardında sızan asiliğini Yağmur yağıyor Gök parçalanıyor gürültülerle Mesnevinin koynunda çıkıp gelen bir huzur Gevşetiyor hücrelerimi Ama sonra bir Everest soğuğu düşüyor tenime Donuyorum Çünkü biliyorum Sen korkarsın gök gürültüsünden Ve babanın hiç yatmadığın göğsünden Kırık bir vazodan sızıyor tümcelerim Yazamıyorum Ne kadar zorlasam da Bir baba göğsü olamıyorum başına Ya da sevdiğin adamın sıcak bir kolu Kırık bir vazodan geçiyor ömrüm kırılıyorum Selçuk ERKİ |