Hayy Kuyusu
Koşulsuzca koşuyorum sana
Tenimde birikti tuz Kokum zeminden sızan metan Şimdi sen oldun kaynayan Kimse kimsesiz kaldıysa adında Ben bir cümle dile gelirim Aşk nefretin kardeşliğini yapsa da Ben sana hayat dedim Çıkarak Hayy kuyusundan Kime kaydıysa gönül Eski bir çaputla bağla Bilinen zaman kahramanların uçkurunu Anlatılmak istenen varsa da Bırak dilde hapsolsun dilin Aşk bu ya Zemheri suçlayışların imbiğinden damlar Sende beni hatırlatacak ne varsa Silinir bir çırpıda acıyla Saat gecenin ayrısı Bu saatte başlar ayrılığın sancısı Bildiğin yalanlar doğrudur aslında Bilmediklerinse en büyük yalan Ben sana hayat dedim ya Sen hayatsın da ondan benzetişim Ah her dem çağlayan Ah ulan ağlayan Acında yaktı ya genzimi Guatrda alev alır acında Zaman bir dilim önünde aş Şiir ise sadece uyutmak için narkoz Acısı uyandıktan sonradır yokluğun Düş içimde kalemi kırılmış haziran Hasret ayrılığın örgüsünde Tutsak şimdi ay kana bağlanan Acı iki puntoluk zevk olsa da Aşk düşün gerçek yansımasında Hangi zaman Hangi mevsim kum saatlerine takılan Ters düz et şimdi beni Bakalım kime akar çağlayan Sen adını unutamadığım ezber Şimdi tekerrür eder sızım Kardelenler deldi ya beni Ben sende kimliğimi unutan Özlemim içimde sana inikâs Söz içimde aranan matlup Şimdi bahar özüm Şimdi sonbahar Yeşiline veda etti şehir Gri bir hasretin koynunda zemin Ninni söyler şimdi beyza Uyanmak isterken sevda Ben sana hayat dedim Hayat içimde gizli bir memat Düş önüme seyreyle Kimde kaldı lades Ve tut kırbasını hancının Yolcu gelir içinden Yolun sancısı aşk Adı sen Tutsak şimdi Tutulan kim bilinmeyen - Bilinse de söylenmeye cesaret edilmeyen- Bahar sen isen Hazırlanmalı kışa Bilirim devam etmez aşklar Tadına varılmışsa sevişmelerin Yitirilmişse hazzın adrenalini Kaynamaz kan damarlarda Patlayansa sadece aforizma Ben sana hayat dedim ya Utanmadım Selçuk ERKİ |