Yarım kalmış masal
Beklemiyorum artık yağmurun yağmasını
Artık bakmıyorum Hangi şemsiyenin altına sığdırabilirim Hangi rengi kuşanırım diye düşlerime Bütün renkler kurşuni şimdi Ne yapsanız da değişmeyen bir gökyüzü rötuşu Gök kubbe bilirim düşmen yakındır Yamacımda duran sazlıkların üstüne Yorgunsun bilirim Yarımlığın ötesine yerleşmişken benim gibi Rüzgâr usul usul esiyor kulaklarım üzerinden Kırlangıç düşlerini katarak havzasına Söyleyerek ağıtını öyle içten ve derinden Gözlerinin damarından süzülen yaşları Armağan ederek şehrin suya muhtaç asfaltlarına Bir asfalta yapıştı düşlerimiz Bir kırlangıç Şakağı yırtılmış gök kubbe ile Ve her zaman anladığımız gidişlerimizle Vazgeçtim Sen hariç her şeyden En çok da kimliksiz kimliğimden Ve kotası dolmamış umutlarımdan Vazgeçtim En çok da yaşamaktan kanmaktan Sana bir masal anlatayım dur şimdi Evveli zamana kaçırarak Kalburun sırtına yokluğunu yıkarak Sarnıçların içine kımızı andıran Kekremsi yalnızlığımı katarak Şemsiyenin altlarına sığdıramadığım Rengi kurşuniye dönmüş mavilerimi yanıma alarak Sana bir masal anlatayım dur şimdi Bir yeşil küheylan vardı bu şehirde Bir gün yağmur olup …………………………………… İşte bir yarım daha eklemeyi başardım içimize Tamamlamak sana nasip olur belki de Selçuk ERKİ |