SavunmaSonsuzluğun kapısının anahtarı Yağmur! Bir şeylerin düğümlenme noktasında caddeleri süsleyen yargılayıcı bakışlar, kirlenmiş satır aralarına gizlenirken; beyaz keten hücreye sarıldı bedenimiz. Ne olduğunu anlayamadan üzerimize giydirilen bu deli gömleğini bize sorarsanız hiç yakışmadı. Biz insanlığı sizden almadık hâkim bey! Ama insan olmayı öğrenmekti derdimiz. Mademki bilmektir dileğiniz, dinlemekse anahtar cümleniz; buyurun anlatalım da pasınız silinsin hâkim bey! Üç şehir de büyüttük acılarımızı Tek bir davadan hüküm giydik Hakkı konuşturmaktan başka bir dert bilmedik Vatan kutsaldır dediniz Biz bunu demezden önce kabullendik Ceplerimize dolan yağlı urganlarla dolaştık Yârin örtüsünde ki derdi biz yüklendik hâkim bey Üç şehir de büyüttük düşlerimizi Bölmek değildi amacımız sevgiyi Al bayrağa sarmak isterken bedenimizi Bir yıldıza tutsaktık Hilalinde anamızın sütü gizliydi Tek bir ilah da birleşmek ti derdimiz Oysa sizler bilmeden gittiniz Yedi gözden fışkırırken menbaamız On iki göz bildik sevdayı Musa’ya tecelli edeni Daha biz size anlatmadık Sır bildik şiirimizi Kurban verdik içimizin İsmail’ini Üç şehre böldük derdimizi Gözelerde biriktirirken sözlerimizi Bekledik gerçeğin filizlenmesini Deli gömleğine tutturduk kimliklerimizi Gitmeyi bilmediğimiz vuslatımızda Özlemine vurgunduk şiirlerimizin Siz sordunuz biz ise anlattık Cevap vermek oldu muradımız Oysa siz giydirdiniz deliliği Şimdi çıkartmak derdiniz Geleceğini kaldırıma bağlamış bir kadın Su! Mahkûmiyeti cazibesine saklı düşlerde, buluşmayı arzuladığımızdan beri sessizce yol almaktayız. Varacağı yolu tutturur mu endişesi taşıyan çocuklarla oynarken, size anlatmayı beceremedik sevdamızı. Oysa biz de sizin gibi âşıktık hâkim bey. Sizin gibi bizde sevdalıydık lakin sizin bildikleriniz gibi değil. Bilmekte biriktiyse kalemleriniz, siz de kırmakta özgürsünüz kaleminizi hâkim bey. Lakin siz de önce dinlemek mecburiyetindesiniz. Ukalâlığında değiliz davamızın, rezilliğin ortasındayız; siz biz gideriz. Geceydi! Soğuktu anlatanlar Anlatılanlar ise yakamozdu sessizliğe Planlıyordu gitmeyi Gidecek yeri aramakla meşgulken Buldum derken kaybederken Bulmuştu gideceği mekânı Oysa la mekânda beklemiştik onu Öyle öğrenmiştik biz de pirimizden Gitmeyi koymuş ya kafaya Sancağı boynunda ayrılığın Kırk tas su dökse de ardında Affetmiyor kendini insan Biz sizi kendimizden bildik O sizi ondan Bu bir ayrılık değil Bir bütünün iki yarısıdır hâkim bey Yalnızdık! Fecir doğmuştu Kemalâtını kaybetmişti her şey İnsanlar zümresinin arasında ki fitne Yaygınlaşmıştı kulağa Aşk demişler ya buna Ten çoktan hazza doymuş Edep perdesi yırtılmış bir kere Yama yapsan kokar derler Yoksa biz de sevmeyi bildik hâkim bey Ama hasretimiz tene olmadı biran Gün doğmuş! Teslimiyeti seçmiştik İlahi sorguya hazırlanmaktı derdimiz Sizler hiç bizi bilmediniz Oysa sevmeyi bizden öğrendiniz Yoksa biz de sevdik korkmayın Zahirden kalkınca edep Düştük yakasından aşkın Fikrimiz nedir diye sorulmadı ki Cevabımız makul olsun Biz hep alçaktan konuştuk Siz hiç bilmediniz hâkim bey… Çöl tutsaklığına güneşi vurursa Damla! Sabahın ilk ışıklarında verilen selâ içimizi ürperttiğinden düşüncemiz iklimlere daldı. Dünü çoktan sırtladık yarın ise yükü en ağır zaman önümüzde. Biz sizden ikimizi istedik. Sizin bilmediklerinizi bildiğimizden beri; seher en yakın dostumuz olmuştur. Kitap yazdık doğrudur. Ama anlaşılmak teferruat, düşünmek ise kalbi gerektirir. Suçluysak cezaya hazırız biz. Ya siz hâkim bey suçsuzsak verebilecek misiniz beraatı. Korkmayın şaka yaptık âcizane bir dille zatı cümlenize. Beraatımız sahibinde değilse acıdır zemin bize. Toprak ise kokmuş bir cenin yamalığı. Ve şimdi hâkim bey dinleyin bakalım geceyi, anlayamadığınız lisanın anlaşılması dileği ile. Üç şehrin kırbacı Yerleşmişken sırtımıza Sustuk Susmaların hezeyan sayıldığı çağlarda Ölüm üç ilmikli bir kelime Sonu ikramdan muaf olan bir sevda ile gelir yamacına Gitmek size mahsustur Kalmak ise yalana Hangi duvarı örse Örselenmiş gün bozumları Getirmiş yeşil gözlü sevdalıyı Gittiğinde hicran Geldiğinde hazan İki ucu ulaşılmaz değnek Okyanusu delen asa Değmezse kanlı düşlerinize Bitmez aklın mantığa isyanı Aşk yarılmayı bekler oysa Geçmek için doğu yakasından Boğulmayı beceremeyen firavunlar Düşünce şehvetin kirli ağına Sevişmek zülüm ilan edilir ağudan Kısır yağmurlar zamanında Tabiri yapılmaya çalışılan rüyadan uyanınca Yusuf Dile gelir aşkı Züleyha’nın Aşk dile gelince Söze sus gelir hakim bey Selçuk ERKİ |
Kelebek kanatlarımı koparmaya çalışan bu sonsuz yangında
bir gölgeye giydırılen sevda masalında yalnız bırakmadıgın için beni
Ve benim gibi düşünen ruh ve kalpleri hala çarptırabılen
yazımızı yazan en buyuk yazıcı sonsuz varlığını bana gösterdın bu sayfada
bu günmüş ki
bana göstereceğin gün Yasemın yalnız değilsın be değilmişsin
hala kalbi solda çarpanlar varmış deli yürekli sevda militanı neden ağlıyorsun o zaman?
Savaşımda yalnız değilmişim kumandan gerıye dönüp baktı ki başka cephelerde bazen
değer mi dediği hiç kahpe olmadım kı diye çığlıklarınla haklıymış
Korkmazsın artık..
He desen Azrail şah damarından daha yakın
He desen bir lacivert pusuda sevdiğinin tek sözünde bırakırsın tüm korkuları
He desen vardır birileri hala ak kefenine kirli elleriyle dokunacak.
Çok şeyin sandıklarının hiçliklerinde kaybolmaktır bazen aşk.
Kanayan dizlerinde çöktüğün yerde bakıp kalırken ardında anlarsın.
Hakkın olmayan bir denizde,kulaç atarken suskunluğunda boğulurken,
Olmasan da ,olduğun hayallerinin haraç mezat sevdasında satılırsın üç kuruşa.
Güllerini susuz bıraksan da kurumaz artık öğrenmişdir çorak toprakları.
Ve gizlediklerimde gizli değilim artık sustuklarımla
Benden varmış hakim bey suçsa sen kes cezamı
bilirim ve gayretim hala başı dik sevdalarda sol yanında taşımak aşkı
her şeye rağmen saklı bakıre düşlerimde aşk diye yanarken sırtımda ki
hançerleri benl maskelerı takanları sana havale edip
yine kadın halımle daha adamım be hakım bey daha adamım
övunuyorum yüreğimle işte haykırıyorum bu yüreği bana verdığın için
onurluyum ........
Sevdam demeden asla
Sen izin vermedın kırletmedıler en buyuk hakımım en buyuk dayanağım
ama benden var varmış
sevgimdesin...................