Sımsıkı Gri
kış gelirken eskiden üzülürdü pencereler
çağla ağacının çil çil hüzünlü çocuklaşmasına çiçek çiçek kesilen camlarda çaresiz uzaklığın dışarısı görünmez olurdu korkularım yaz kadar sıkıcı kan sıcaklığında uykulardan uyanmak istemezdim kış gelirken eskiden yoktun gene yoksun uyanmak istemiyorum... çoraplarımın söküğünde salya sümüktüm üşengeç yorganımın altında sabaha ezilirken ilk gençlik düşlerim sımsıkı gri bulutların altında yağlı saçlarımla ucuz parfüm kokulu sereserpe gülüşünü beklerdim kaldırımlar sakinken ağlamaya öykünen sarhoş serçelerle bir... kahırlı tipilerde gövdemi kendime siper ettim soğuk düşlerime ulaşamadan ölmeliydi göğsümde saklandığım yerden çıkmayacağım hiçbir zaman kümülüslü kış akşamüstlerinde dinlediğim şarkıda alacağım son öcümü ölürken tüm evrenden durgun suyun saflığını kıskanarak sevgilim yalnızlık... kağan işçen |
yorganımın altında sabaha ezilirken ilk gençlik düşlerim
sımsıkı gri bulutların altında yağlı saçlarımla
ucuz parfüm kokulu sereserpe gülüşünü beklerdim
kaldırımlar sakinken ağlamaya öykünen
sarhoş serçelerle bir...
emeğine saglık güzel bir şiir okudum tebrikler