Karda keklik izi varArtık dokunmam gül dudaklarına alırsan alnından öpsün selâmım varsın değmesin parmaklarım tenine kollarım yerine sarılsın saçların, bulursan duyarsın sesimi de sulara döktüm şafak köprüsünden dinlensin kulakların; sahi değilim uykusuz gecelerinde dünü sessizce gömdüm toprağa gözlerime mil çekti tek heceli bir söz bundan böyle eller baksın yüzüne! Saydamım sırçadanım bir fiskelik sözle kırılanım. Dağıldım karlı dağlara doğru fırtınaya karışan saçlarım toplanmaz buz bakışlarım çözülmez artık bu ayazda yabanlara yem oldu dilim; düşlerim yaralı kırlangıç kalibim de kınalı keklik, ne zaman konsam gözlerine benzeyen ırmağın kıyısına havalanamam uçamam; aşkıma inat aşka gelir namlular avcılar haykırır peşim sıra karda keklik izi var karda keklik izi var!.. Artık yokum dualarım tutsun elinden! ö.n |
sırçadanım
bir fiskelik sözle kırılanım.
Hangimiz kırılmayız ki?
Şiir güzel ve özeldi
Tebrikler Nazmi Bey, saygılarımla.