"İsli bir çerağ düşer usuma Bir köprü salınır suskun denize Yarımdır oysa Kırılmış düşlerimiz gibi Sen ağlarsın Ben utanma diye arkamı dönerim Bilirim senin geldiğin topraklarda Zayıflıktır bir erkeğin ağlaması..
Şimdi ağlayacaksın Yüzümü döneceğim sana Sakın utanma Ne ellerimiz günaha bulaştı Ne de beyaz bir güvercini uçarken vurduk"..
...
Yüzümün kıyısından el sallıyor buruk bir hüzün, ve rıhtımdan kalkan bir gemiye okyanus olmaya hazırlanıyor, gözyaşlarım.
Devriliyor kirpiklerim, göz diplerimde deprem telaşı, yarım kalmış bir masalın intizarı dilimde, ve saçlarımda o tanıdık poyraz. Dokunsan ellerime şimdi sevgili, zemheri / buz /ayaz.
Yalancı bir bahar yalamış yüzümü, firari ağustos böcekleri doldurmuş yırtık eteğimin ceplerini, bir manastır sessizliği bulmuş beni hep saklandığım sokakta, kapatmış eylül’ün gözlerini bir rahibe küçücük elleriyle, gözlerime mil gibi çekmiş sukûneti, ki; mavi.
Sorma, Havariler ve melekler...Hatta onlar da bulamazlar beni. Köşe başı yorgunluklar dökülür diz kapaklarımdan, avurtlarımı yakar tuza kesmiş inciler. Ayrılık süzülür çisil / çisil parmaklarımdan, boyanır kırmızıya kaldırımlar, başıboş yağmurlar yıkar izlerimi.
Yarın ; Dudaklarının arasında terennüm olacak adım, avuçlarında sana bıraktığım yanlarım sızlayacak, acıyacak ellerin. Lâl olacak dilin...Ağlayamayacaksın bile, bense kaç şehir kaybolmuşluğumun hüznüyle, annemin dizlerinden,
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gözyaşı(m) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gözyaşı(m) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.