YüzüstüYüzüstü çürüyünce zamanın kıskacı küllenir hazan ışıkları yarıştığım bir kendim varım artık ulaşmakta ulaşılmazlara tanımıyorum diri yüzünü akşamların akşamlar tabutu sokakların inancımda serüveni kaldırımların tınısız adımlarımla... yalnızlığımın iştahını kabartınca duraklara sığmayan yağmurun inadı aklanıyor en doğal haliyle gidişin ne sen ne yağmur ne gidişin apayrı bir özlemdeyim şimdi... gri sahnesiyle şubat öğlen sonu dizginsiz bekleme provaları yorgunuyum gülünç seremonili ömrümün iyimserliği çatırdamadan çıkagel istiyorum çünkü son sislerini dağıtmadan uzak dağlar öleceğim yüzüstü... Kağan İşçen |