19
Yorum
12
Beğeni
4,9
Puan
1831
Okunma

unutulan bakışların keder üşümesinde gürültü yalnızlık
kalbimin ayazında dehşetli bir iklim
gözlerin en derinlere göçerken
ellerin geceye karşı saçlarımı uzatır
ağlar vakitsiz düşler kuru ağaçların suretlerinde
uykuları bozar kanatlı uçmalar ay’ın yüzünde
kayboluşlar
karanlığın telaşına kıvrılan ıslığın rüzgarında cinnet
kim bulur bizi buralarda cehenneme sürtünürken alınlar
dokunsak şöyle bir birbirimize
yokluğun acısında ölüyor kuşlar
her merhabanın hüznü titriyor
dudaklarımda
sayfalarda çığlık çığlığa
dünler
aklıma yürüyen bulutlarda
ğöğünüz
susturulmuş akşamların tanıdık sevinçlerinde büyürken uzaklar
sen yabancı bir taş gibi kıyılarda kalacaksın
camlardan seyredecek zaman uçurum sevişmeleri
yarım şarkı gibi sürüklenirken eteğimde anılar
avaz avaz sıçrayacaksın yaşamın köklü oyununda
kör sabahlara
mutlaka bir ses duvarlarda yorgun bekleyecek denizi
gideceğim günleri donduran tuzaktan
sağanak dokunuşlardan...
kış yağıyor avuçlarıma
yollar çatallanıyor
diyorum
yüz vermeyin umuda
heybemde papatya kokulu şiirler
özlemlerin sabır yangını
yıkmayın cehennem nakışlı ufkunuzu
aynalarıma
ki
tarih benimle soluyor
aklımdaki hatıraları
parçalanıyor sevdanın küçük maviliği
diyorum
bir avuç aydınlık
günaydın verin sabahlarıma
taşırken görkemli sessizliği koynumda
karanlıkların kapısını çalıyor bir hışımla
mora çalan günler
günler perişan
çöl yalnızlıklarda
sararmış çiçekler
ve kurumuş yapraklar
bırakın boşluğa beni
sussun kent
çok zaman kilitliyim derinlerde
sızsın kör kuyulara ışıklar
baharın rengi gelsin yüzüme
ince bir siste susmalar
siz gbi...
sesim soğuk
yok edin gölgeleri
hayaller incecik inecek suya
su ölecek
yoksa.
not:şiirimi güne layık gören seçki kuruluna ve şiirime güzellik katan arkadaşlarıma teşekkür ederim
saygımla,
5.0
97% (29)
1.0
3% (1)