artık yılların ilk öpüşü kadar İrlandalı bir öpücük, kızıl sakallarında şarkı söyleyen maviçiçekler, rüyalara emanet soluklarında pırpır ateşi, akrepler kıskanıyor kuşların kanatlarını, tavuklarda bir o kadar çılgın yaz akşamları.
inmek lazım diyor beyaz suyun ilk vapurunda, venedik kayığında uyuyakalmış iki sevgili.
teyip de eskilerden bir Leonard bestesi, çılgınlar gibi keman çalmalı diyor şarkıcı. uzun adımlarında yakın coğrafya gezisi, fiyortlar kadar derin anlamı sevgilerin, beyazçiçekler suluyor gözyaşlarını.
bir ironi, gitmelerin anlamı kadar dönüşlerde gizli.
mavi; hep mavi! sevmek hep yürekte bekleyen deli, özürler kadar romantik oluyor ezberi.
makyajını yapmayınca bir başka güzel, çiğ düşüyor sanki göz kapaklarına yeniden, tüm şiirleri gitarın tellerine ezberletmeli. çitlembik kahvelerini her sabah sıcak içip, sakızını çiğnerken kırmızı nehirler misali.
bir dal sigara sarıp, kadın yaslanıp omzuna gecenin, tekerlekler sürüyor sahipsizliği kent meydanına.
asfalt üzerinde gömülü karınca mezarlığı, aşk açıyor güneş saçlarında. bir renk daha atıp gözlerinden, az yüksek de şehir manzaralı.
son dil darbesinde artık alışıyor, alışmak coşmaktan beter dünya da; ördekler dahi şaşkın duygusallıklara.
az ileride en basit teklif kadar ciddi, oysa sevgiler yalnızca yürekten gelmeli.
sorun yok galiba... kameralar da aynı pembe dizi.
ayrıca Amsterdam batıyormuş az ileride kime ne?
kadın çok mutlu ağlamaktan, çünkü sevdiği için bu gözyaşları.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İrlandalı, Kadın Seviyor... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İrlandalı, Kadın Seviyor... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
artık yılların ilk öpüşü kadar İrlandalı bir öpücük, kızıl sakallarında şarkı söyleyen mavi çiçekler, rüyalara emanet soluklarında pırpır ateşi, akrepler kıskanıyor kuşların kanatlarını, tavuklarda bir o kadar çılgın yaz akşamları.
inmek lazım diyor beyaz suyun ilk vapurunda, venedik kayığında uyuyakalmış iki sevgili.
teyip de eskilerden bir Leonard bestesi, çılgınlar gibi keman çalmalı diyor şarkıcı. uzun adımlarında yakın coğrafya gezisi, fiyortlar kadar derin anlamı sevgilerin, beyaz çiçekler suluyor gözyaşlarını.
bir ironi, gitmelerin anlamı kadar dönüşlerde gizli.
mavi; hep mavi! sevmek hep yürekte bekleyen deli, özürler kadar romantik oluyor ezberi.
makyajını yapmayınca bir başka güzel, çiğ düşüyor sanki göz kapaklarına yeniden, tüm şiirleri gitarın tellerine ezberletmeli. çitlembik kahvelerini her sabah sıcak içip, sakızını çiğnerken kırmızı nehirler misali.
bir dal sigara sarıp, kadın yaslanıp omzuna gecenin, tekerlekler sürüyor sahipsizliği kent meydanına.
asfalt üzerinde gömülü karınca mezarlığı, aşk açıyor güneş saçlarında. bir renk daha atıp gözlerinden, az yüksek de şehir manzaralı.
son dil darbesinde artık alışıyor, alışmak coşmaktan beter dünya da; ördekler dahi şaşkın duygusallıklara.
az ileride en basit teklif kadar ciddi, oysa sevgiler yalnızca yürekten gelmeli.
sorun yok galiba... kameralar da aynı pembe dizi.
ayrıca Amsterdam batıyormuş az ileride kime ne?
kadın çok mutlu ağlamaktan, çünkü sevdiği için bu gözyaşları.
Güzel dizelerdi kutluyorum şairini Yunus diyarından selamlar.
Kadın sordu:
-Neden içiyorsun hala?
Şiir öyle başlamıştı...
artık yılların ilk öpüşü kadar İrlandalı bir öpücük,
kızıl sakallarında şarkı söyleyen mavi çiçekler,
rüyalara emanet soluklarında pırpır ateşi,
akrepler kıskanıyor kuşların kanatlarını,
tavuklarda bir o kadar çılgın yaz akşamları.
inmek lazım diyor beyaz suyun ilk vapurunda,
venedik kayığında uyuyakalmış iki sevgili.
teyip de eskilerden bir Leonard bestesi,
çılgınlar gibi keman çalmalı diyor şarkıcı.
uzun adımlarında yakın coğrafya gezisi,
fiyortlar kadar derin anlamı sevgilerin,
beyaz çiçekler suluyor gözyaşlarını.
bir ironi,
gitmelerin anlamı kadar dönüşlerde gizli.
mavi; hep mavi!
sevmek hep yürekte bekleyen deli,
özürler kadar romantik oluyor ezberi.
makyajını yapmayınca bir başka güzel,
çiğ düşüyor sanki göz kapaklarına yeniden,
tüm şiirleri gitarın tellerine ezberletmeli.
çitlembik kahvelerini her sabah sıcak içip,
sakızını çiğnerken kırmızı nehirler misali.
bir dal sigara sarıp,
kadın yaslanıp omzuna gecenin,
tekerlekler sürüyor sahipsizliği kent meydanına.
asfalt üzerinde gömülü karınca mezarlığı,
aşk açıyor güneş saçlarında.
bir renk daha atıp gözlerinden,
az yüksek de şehir manzaralı.
son dil darbesinde artık alışıyor,
alışmak coşmaktan beter dünya da;
ördekler dahi şaşkın duygusallıklara.
az ileride en basit teklif kadar ciddi,
oysa sevgiler yalnızca yürekten gelmeli.
sorun yok galiba...
kameralar da aynı pembe dizi.
ayrıca Amsterdam batıyormuş az ileride
kime ne?
kadın çok mutlu ağlamaktan,
çünkü sevdiği için bu gözyaşları.
Güzel dizelerdi kutluyorum şairini Yunus diyarından selamlar.