'umma'her şey biraz su biraz zaman yaklaşım, etkileşim, mekan sofrada eksik edilmiş bardaklardan geriye yalnızca özlem kalır kaldı da, incitti biraz, daha fazla siyah gamhane perdeleri buldum altında durdum durdum da durdum vakit öyle bir geçti ki öyle bir vakit işte duvarlardan duvara gölge oldum kitaplardı avuntum onlardı bana hep kalan mezar taşları gibi sıralı raflarda kulağıma fısıldamak istedikleri nice hikaye duydum üşüdüm, devam ettim eksik şarkılardan bir kaseti kendi sesimle doldurdum şimdi güzeldi sezen aksu daha bir yalnız masum bir kedi kedileri severim bilinir okşar öperim de başlarından kimi sen gibi kokar kimi çöp kutusunda istiridye tersiz, yorgun bir gece sonrası uyku yama tutmaz, bilinir silinir gözlerden hatıralar ansızın yarı ölü bir tabya masada süt, halıda kalbim küt küt mevsimlere ayrılır eylül bir soğuk, bir sıcak; fırtına her şey biraz su biraz zaman bilinmeyene mana düzen aldım gidiyorum gidebildiğim kadar sırtıma ulaştığımda sarılıp nefesime uykusuz ve karanlık bir günah gibi dağılacağım duyuyor gibiyim sesini sesin burada adın şurada elim masada masa, ayağında saçların omzumda başka bir şey umma! ne başka bir gemi var binecek, ne de başka bir yol gidecek dün gibi, gün gibi; sen hep yanımda. |
kendi sesimle doldurdum....
zamanı geçer insanın.. elinde olmadan
yaşı geçer insanın zamanı tutamadan...
hayaller biriktirir saklarsın zamansız..
hem geçmişte hem gelecekte
hayallerimiz zamanımızın ayracı...
ellerine sağlık dostum..
yüreğine sağlık
kalemin bitmesin ..
:) bu arada bana da kısa bir şiir yazdırdın
devam ederim bu kısa şiire :)