HAZIR TUTUN KALBİNİZİ ACİL SEVDALAR İÇİN!
1
Kapınızda durduğuma bakmayın. yolcuyum ben, geçiyordum uğrayıverdim gözlerinize. 2 Sizi gördüm loş akşamın sarhoş köşesinde. Canıma düştü bakışlarınız. Öfkeli miydiniz, sitemli miydiniz bilemedim; ama kırptıkça kirpiklerinizi aç doyurdu kırıntılarınız. Bu bir göz görüşmesi. Gözaltında, kaçamak. Göze almak gerekir ağlamayı. Bilmeliyiz ki, bizden daha eskidir bu oyun ve kıldan ince ve kılıçtan keskindir aşk. Göz ardı etmeyin küçük bir tebessümü. Göz bakısıdır bu, yalın, yalansız. Adağınız görünmez bu falda, yollarınız kapanmaz. Üç vakte kalmaz niyetiniz, nasıl bakarsanız öyle çıkar. Ve göz görüşünde tez geçer vakit. Hemen gülmelisiniz. Ateşten daha ateş, yangından daha yangın olmalı bakışlarınız. Kalbinizi hazır tutmalısınız acil sevdalar için. Belki bir can kurtarır bir gülümsemeniz. Ayıp değil ki aşka göz atmak, şöyle sıcak sıcak gülünüz bir kez. Sizin de ömrünüz uzayacak belki, güldeste olacak bir gülünüz. Gönül darası alıp, gram gram tartacak değiliz ya sevgiyi Seveceksek göz kararı sevmeliyiz. Şimdi. 3 Söyleyin bana, hangi dağda kurt ölmesi gerekiyor bir kez gülümsemeniz için, hangi vadinin yar çiçeği gelirse size gül serersiniz göz yoluna, kimin koluna girerseniz açar goncanız hangi gönül defterine yazılırsınız şiir gibi, kime batmaz dikeniniz? Peki, istediğiniz burca taşınsam vakit geçirmeden, ateşseniz hava olsam, topraksanız su. Uslu uslu çeksem sevdanızı. Size ayarlasam gönül saatimi, bütün düşlerimi size kursam. Kurusam bir ağaç gibi uzağınızda, yapraksız ve yalnız. Aklıma sıçrayınca adınız tutuşsam, yansam alev alev. Her akşam savrulsa dumanım başınızda, kalbinize iz bıraksam, yine mi gülmezsiniz? Ay olsam size, asude gecelerde rengarenk boyasam odanızı, uykunuza yatırsam sevdiklerinizi bir bir, hiç boş kalmasa yastığınızın diğer yanı. Ya da yağmurun davetine uysanız, ana kucağında, isterseniz yar dizinde, ılık bir sesle yeniden uyusanız kaçan uykularınızı, yine mi gülmezsiniz? Hani o çocuk var ya, hani toyluğunuzdaki ilk çapkınlığınız, dizleri yaralı yaramaz aşkınız. İşte onunla buluştursam rüyanızda. Aynı mızıka elinde, yine en çok sevdiğiniz besteyle oyalasa sizi, yine sakız olsanız komşularınızın ağzında, dolaşsanız dilden dile. Yanağı yanağınıza değince aynı salıncakta, utanmasanız, “ tanrı her şeyi görür” diye, öpüşseniz doya doya. Seviştikten sonra yine mi gülmezdiniz? bir sigara niyetine. 4 Peki, kör olayım, gönül gözü yeter bana. Vazgeçeyim gülünüzdeki göz hakkımdan, zakkumdan isteyeyim sevgi payımı, Belki gülersiniz. Belki gülersiniz, gül sürersiniz kapanmayan yaralara. Belki gül kokar içkimiz, güzelleşiriz, iyileşir çıkarız bu meyhaneden. Belki yeniden cilveleşiriz hayat hanımla. 5 Kapınızda durduğuma bakmayın. Yolcuyum ben, geçiyordum uğrayıverdim gözlerinize. Gülmediniz. Unutmayın, herkes bana benzemez, biri ölüverir bir gün gözlerinizin önünde. Hazır tutmalısınız kalbinizi acil sevdalar için, belki bir can kurtarır bir gülmeniz. |
bizden daha eskidir bu oyun"
Ama nadiren bu kadar güzel dile geliyor....