ölümlü ülke kuyusuna sarkan son ses bu sarkacı zihin kemiren sancı suyu nekes ithamlar sürünüyor dal budak ’’elde var’’ fazlalık sayılır amma sıfır beden giyinir yokluk! bil ölümsüz aşk elveda demek buhrandır her zaman!..
çıkışsız bir karanlıktır düş dönümü ay geceye verdi mi yüzünü kamçılar sesini ney kıptî izler kalır geriye acıya sürgülü ahlar yabancı yaşlar gibi yalancıdır eller ’’üşür ölüm bile’’ derler oysa bir acı üzerine bir acı, daha da yakar giden bir kişidir -sözümona gölgeler, ürkütmeden sayılmaz!
boyalı uykular takınır apoletler çok dayanmaz, mihrabı yamalı yâr -açın zamanın üzerini boğuluyor feraseti sönmemiş dağdır, vakit usuldan sokulan volkan ya, kendini tümden götüremezsen! geceler iliklenir sabaha günler eş tutulmasında bir yaşamın kıyısıdır çöken tutunacak dalı kalmayan hep bir ağaçtan yanar ormanlar! . . . hoşçakal bilge tufan, hoşçakal!..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
TEK AYAKLI AĞAÇ ŞARKISI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TEK AYAKLI AĞAÇ ŞARKISI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"ölümlü ülke kuyusuna sarkan son ses bu sarkacı zihin kemiren sancı suyu nekes ithamlar sürünüyor dal budak ’’elde var’’ fazlalık sayılır amma sıfır beden giyinir yokluk! bil ölümsüz aşk elveda demek buhrandır her zaman!.."
Ölümsüzlüğüm şiir doğuran kapısında yatar yokluğun mahur bakışları... Ardına sıra sıra dizilen sancısında kelimeler yakan cümleler dizinidir... Yürek bekçi ruh elçidir çoğu zaman...
.....
" çıkışsız bir karanlıktır düş dönümü ay geceye verdi mi yüzünü kamçılar sesini ney kıptî izler kalır geriye acıya sürgülü ahlar yabancı yaşlar gibi yalancıdır eller ’’üşür ölüm bile’’ derler oysa bir acı üzerine bir acı, daha da yakar giden bir kişidir -sözümona gölgeler, ürkütmeden sayılmaz!"
Hüznün ölüme meydan okuyan imge kozalağına sığınır gibi anlatım... Bu gölümde müthiş özgün kullanımlar var... " kıptî izler" "sesi kamçılayan ney" gibi...
...
"boyalı uykular takınır apoletler çok dayanmaz, mihrabı yamalı yâr -açın zamanın üzerini boğuluyor feraseti sönmemiş dağdır, vakit usuldan sokulan volkan ya, kendini tümden götüremezsen! geceler iliklenir sabaha günler eş tutulmasında bir yaşamın kıyısıdır çöken tutunacak dalı kalmayan hep bir ağaçtan yanar ormanlar! . . . hoşçakal bilge tufan, hoşçakal!.."
Ve hoşçakalın bir dağ doruğundaki delikanlı çığlığıyla sevişen bir şiir!
giden bir kişidir -sözümona
gölgeler, ürkütmeden sayılmaz!
İki acıdan hiç bir zaman bir tatlı çıkmaz zaten...Sevmek bir nebze umuttur,çoğu hüzün mevsimlerini çağrıştırır...Tebrikler...Entellektüel.