HÜZÜNLÜ BİR SABAH MEKTUBU
Sevgilim, yavrum,
Sizi kucaklayan bir gölge olsun İstiyorum; Gizlice orda izlemek Yaprakların, baharın Yüreklerinizin ve güneşin Fırtınasız bir günün Muhteşem mutluluğunu Gülümseyerek izlemek. Öperken ana çocuğunu Yağmurlu bir gün Pencere kenarında, O gök gürültüsünde Daima ışık parçası olarak Dalmalı gözlerinizin Hüzünlü şarkısına. Ateş düştüğü vakit kente, dağa ve tarlaya Oracıkta alevlensin istiyorum bedenim. Koparak etim den, Yükselince kıvılcımlar, Süslemeli çatınızı; Bir güneş rengi kadar sarı, Ve aydınlık dolu olmalı Fukara odanız. Odanızda bir resim Şu benim suretim Ve kederim Yunan radyosunda sevdiğim Seni ve yavrumu dinlerim. Her şey dilinizde Eşlik ediyorsunuz Söylenilen türküye; Ve ben gizlice Uzatırım elimi Ak düşmüş saçına, yanağına ve gözlerine, Birde yaralı yüreğine. Bir bilseydi kıvılcım Seni sevdiğimi Serserice bahçene düşerdi, İşte orada filizlenen Ve büyüyen çınar, Bedenimden kopan tohum Sessizce izlerdi. Her akşam eğip başımı Odana ve mutfağına Ve fukara sofrana Ve yavrumuza Rüzgar peşine takılıp Girerek pencereden içeri İlk sarhoşluğum gibi Aşk adına, Hüzünlü ve yürekli Türküler söylerdim. Güneş ışığı düştüğü vakit yüreğine,evine ve gözlerine Sussun istiyorum, masalcı adam. Ve kalemi konuşturan dram… |