Seni Görme Tesadüfüme
kırağısı dudağının kalbimi ıslattı
sayılı günlerim vardı hep hala öyle sana rastlayacakmışım gibi birgün bir köşe başında anı kovalarken... amansız bir soluksuzluktu bu ömür her sokağında seni andım kaldırımlar şaşkını soğuk perdeli camlardan korkup kaçarak çocuk kaldım yağmura cesaretimle meraklı kapı açılmalarında ses tonuna özlemimle ağlıyorum... heyecanımla öperken sabahı o aslında seni o gün görme tesadüfüme olan sevincimdi göremezsem görmüşlüğüm vardı yanağına doluşmuş ayva tüylerinde gözlerimin rengi acı bir nehir gibi dolacak koynuma karanlık ama o kekre boşluk senin boşluğun çok seviyorum nefesinin dalından yeni koparılmış yaprak kokusunu... peyzajı yarım ellerimizin kaçak göçek yollarda kuş sürüleri gibi tatlı telaşıyla gözlerin doyururken içlenmelerimin sonbaharını değirmeni olurdu gelişin boğaz düğümlerimin çağla rengi bir kışı karşılarcasına umutluyum hiçbir duvar dümdüz pürüzsüz değil hınç dolu bir aşkla susuyorum imkansızlığına sana... ama kendime değil asla... kağan işçen |