geceden evvel döneceğimgeceden evvel döneceğim derin mezar yüreğimdeki saklı geçmişe suskunluğun cinnetini bozup dilimdeki küfürle elimi sana bulayacağım nefesimin ağıtından sıçrarken aşk umudun ham toprağına gözlerini ekeceğim elbet kirlenecek yalnızlık zaman salgını vakitler gökyüzünün mavisine duvarlarımı sıvayan deniz gölgende gezginim yaprağını dökemeyen çiçek salgısı suyum nerede inildiyen tarihim öldüğümü söyleyen kapılardan buyurun buyurun insanlar ağzımda kaç zamanlı pencereyim yorgun tohum ve sırtüstü yatan baharım fotoğraflarda sabahın gerilen ipinde uykusuzluk nedir bilmem yaşım daha çocuk eskimeyen sensizlikte sesimden ayrılanlar bugün sevgiden bahsediyorlar kanatlarımda küçük yangınlar türkü tadında ezberlediğim rüzgarlar incitmez kıyılarımı durmadan koşarım izlerimde dudağımın kenarında beslediğim sözler tenimle bağdaşmayan karanlıkta ölümü yüzüme sürme ürpermekte uçurumlar belleğimde yığınca gülücük bugünlerde bana aşk gerek daya sırtını yüreğimin kadifeden odalarına söz geceden evvel döneceğim |
Açıklayan da...
Saygımla.