5
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1141
Okunma
geceden evvel döneceğim
derin mezar yüreğimdeki saklı geçmişe
suskunluğun cinnetini bozup dilimdeki küfürle
elimi sana bulayacağım
nefesimin ağıtından sıçrarken aşk
umudun ham toprağına gözlerini ekeceğim
elbet kirlenecek yalnızlık
zaman salgını vakitler
gökyüzünün mavisine
duvarlarımı sıvayan deniz
gölgende gezginim
yaprağını dökemeyen çiçek salgısı suyum
nerede inildiyen tarihim
öldüğümü söyleyen kapılardan buyurun
buyurun insanlar
ağzımda kaç zamanlı pencereyim
yorgun tohum
ve sırtüstü yatan baharım
fotoğraflarda
sabahın gerilen ipinde uykusuzluk nedir bilmem
yaşım daha çocuk
eskimeyen sensizlikte
sesimden ayrılanlar
bugün sevgiden bahsediyorlar
kanatlarımda küçük
yangınlar
türkü tadında ezberlediğim rüzgarlar
incitmez kıyılarımı
durmadan koşarım izlerimde
dudağımın kenarında beslediğim sözler
tenimle bağdaşmayan karanlıkta
ölümü yüzüme sürme
ürpermekte uçurumlar
belleğimde yığınca gülücük
bugünlerde bana aşk gerek
daya sırtını yüreğimin
kadifeden odalarına
söz
geceden evvel döneceğim
5.0
100% (9)