Kotarılmış Yaşamkutsal kitabeler iniyor yer kabuğunun ürkek yüzeyine iki dudak aralığında bir elham üç kulhu gözlerinde ki sular bile çekiliyor okyanusların bir demet defne yaprağı el sallıyor ölüme hayat işte.. bir bilinmezlik gerçeğinde yunuyor zaman siniyor yapış yapış yalanların koynuna donuyor güneşin dimağı tek bir sualle sendelenirken beyin saklanıyor eşkıya bulutlar kendi gölgesine ve ıslık çalıyor durmadan oymak için g/özümüzü pusuda bekleyen acemi kargalar hüzünler maviye soluyor, kekik kokmuyor çocuk sesleri bir simit parasına hibe ediliyor ömür ya sokakların isli dudakları varoş mühürlü çiçekler kadar solgun kırılıyor dalları, kristal vazoda susuz kalmadan evvel -ya sabır - etekleri alazlı turna dağları ya sabır at yeleli rüzgara çevirdik gülümüzü üşüyor yağmurun göğüs uçları kol kanat ger sevda meleği kon yarım kalan sarı düşlere ısıt ütopyamızı indir peçesini aşka leke süren kızılcık gecelerinin kuşlara ağlamayı öğreten kara cübbeli haramilerle savaştır bizi ana avrat söven kız çocuklarıyla alsınlar çapraz sorgulara hak bulsun yerini bir gece batıyor Akdeniz’de anne ! son yağmur damlamı götürüyor karınca adamlar ....... korkuyorum .. Çiğdem Parlayüksel |
Hayat
provasiz tiyatro oyunu gibi, payimiza düsenin ne oldugunu bilmeden sahneye cikmak ve kalmak öylece...
siir
anneme seslenis gibi
hele geecenin akdenize batisi...
...
cok güzeldi
tebrik ve sevgilerimle