bir bir eskiyor günler
bulutların tadı yok,
yağmursuz geçiyor ilk (defa) bahar
seni özleyen bir çınarım, dallarımda eksik kuş ayakları


küçük notlar tutmuşum
hafızam dolu
yaşları sevmiyorum, sormayın yaşımı
zenginlik kariyer hepsi birer ayrıntı
aşk’ın yanında
aşk önemli..

güzellikleri saklıyorum
yalnızca güzellikleri
küçük bir kasa gibi
hırsız kaynıyor ortalık
altın rengi anılar ve bir büyük şarap kalbimin mahzeni
biliyorum yaşanacak daha çok kutlama var
kaçsa da atmayı düşünmüyorum ipekli çoraplarımı


kuşlar nasıl çiftleşir, nasıl toz bırakır ardından atlar
öyle bakıyorum hayata

daha az titizleniyorum
daha çok zaman geçiriyorum sahilde
azaldı dostlarımın sayısı, itina ile seçmekten
daha çok ibadet ediyorum kendime

önemli değil-

unutabilirim her şeyi
şimal yıldızını, kutup ayılarını
bazı kokular unutulur mu bilmiyorum korkuyorum unutmaktan
kalbim bir kızılgerdan kuşu
yönünü arayan

hedefim saptırılmış, kırılmış kafesim
üzerimde blujean
yırtık ve dar
kasıklarıma kadar tutuyorum nefesimi
yokluk ve çaresizlik en nefret ettiklerim
getirin diyorum bir resim daha çizeyim gök yüzüne
getirin çocukluğumu onsekizliklerimi


bir bir eskiyor günler
tadı yok mevsimlerin..




Çiğdem Parlayüksel