Gözlerime Sırıtkan
Gözlerime Sırıtkan
çağla dalıyla gelirdi kış su renkli havada koyun koyuna gençliğimle saçlarının yan kısmı aşka aşkla tutunmaktı tek dürüstlüğüm gerçeğe hiçbir gidişin yakışmazken ömre ayak direyen kavak ağaçlarıydı gözlerime sırıtkan sırıtkan bakan ve dişleyen etini son sonbaharın kıvrak bir sarımsılık kalırdı gerisin geriye hiçbir mevsim olgunlaşmazdı içimde bakışların karşımda değilken zaman ham bir meyve kadar aciz ölüm cana sevgili kiracı bakışlarının tadı için... sensiz yaşayamam yavru sığırcığım sensizliği yaşarım kışa çakılmış evler gibi seni sonsuzluğa hapsedemem ki yağmursuzum gözlerinin son vurgusunda ömrüm senden öteye yetsin diye üşürüm ağlayışında kalan dişlerinin sızısındaki kederde kendime ihanet ederim sensizlikteki gri nefesimle sensizliğe ihanet edemem kaldığım koyu siyah bu fersizlikte... kentin akşamı önünü göremez cadde ayrı bir sıkıcılığa akar bej toz bulutu sarı ışık korkutucu yalnızlık tarih de unutulur geçmiş ve hatta gelecek ay sadece yukardadır geceden kaçan iki gelincik kalır sonsuz cesarete biri ben biri bir başkası... sen... Kağan İşçen |
hiçbir mevsim olgunlaşmazdı içimde
bakışların karşımda değilken
zaman ham bir meyve kadar aciz
ölüm cana sevgili kiracı bakışlarının tadı için...
sayfaya yüregin düşmüş dost güzel dizelerini kutlarım.
Saygılarımla....