Iraklara Son Şarkı
Iraklara Son Şarkı
bil ki gülümseyecek gök katran kırıntısı kurşunî bir kalabalıkta düşlerimizin gaz lambalı bozkırsallığına... bil ki deniz kuşlarıyla birlikte söyleyeceğiz ıraklara son şarkımızı son sözümüz ilk kavuşmamız gibi olacak geçilmiş yolların aşılmış dağların ardındayız gözyaşlarınla ısıtıyorum içimdeki en derin boşluğu bakışlarından mahrumluğumu... göğsünde koca ve sonsuz bir şefkat ülkesi sarışın çırçıplak umarsız yaz geceleri biriktirdiğim yeni dünya ağaçlarının altında ninniler damıtırken sancılarıma sesinle hayaller kurdum beyaz kumlu denizaşırı temmuzlu okul sıralarında renkli fasulyelerde özleminin yorgunluğu gece nöbetleri gibi azarken yalnızlığımın iç kanamaları saçlarının yumuşaklığıyla yaralarımı sardığımsın kentin sisli halindeyim anne... hadi bir daha gülerek bak acılarıma... kısık ışıklı lambanın altında yün kazağın arkadaşlığı camlarda yoksul bir kış akşamı kamaştırıyor anıların dişlerini siyah geceye kader biçilmiş kadar uzun kollarıyla boğucu is kokulu banyo günlerini görüyorum rüyalarımda üzerine toz şeker serpilmiş yağlı ekmek şimdi hem ben hem evler yalnız şimdi annemin usul hıçkırığı hariç üzerimi örtmeye yetmiyor hiçbir sıcaklık... Kağan İşçen |