Dönememeyi Unutmak
Dönememeyi Unutmak
bu ardına düştüğümün sonu yok tek servetim ölüm artık yüreğim kamaşırken gülüşündeki acıda ve temmuz denizleri kadar masum bu derinlik güneşin çaresiz kaldığı korkuların inadına serin bir sevdanın kanatlarında alıp götürüyor kirpiklerimin gölgesini bile... çok eski sokak köşelerinden birini yeniden dönmek gibidir bakışlarından son kalan ve kaderde umduğunu bulamayan bir rastlantıdır en güzel anımız bile böyle gitmezdim aslında ıslak geceye inat uykusuz ve kaçak özlemeyi özlemiştim yokluğunun yokluğunu durmadan hep gideceğim dönememeyi unutmak için yanyana yaşanan sonsuz ayrılığı... sancılarım şavkırken sesimin tonunda kuytu izbelerde kumrular telaşa düşer göğü seven sarışın çocuk tuhaf suskusuyla küskünleşir ellerinin dinmez yalanına uğultulu sızısına nefesinin eski sinemalardan kalma ara bir hüzünle hırçınlaşır yalnızlığının akşam düşkünlüğü karanlık bir iç denizin kıyısında göç mağduru bıldırcınlar kadar yorgun... mütevazi yolları sevdiğim kadar sevdim seni uğruna yürümekten bıkmayacağım... gömleğimin yırtık kollarından sızan burukluk seni saramamanın kırılganlığı saçlarınla bir sıcaklığınla yamalardım bütün yaşamamışlıklarımı yaşamadım hiç ve boşluğun sonsuz bir tabut içine sığmadığım zaman örtemez acılarımın üzerini ve yarım yamalak anımsamaklar harici ihanet ediyorum ömrüme sensizliği unutarak... Kağan İşçen |
yazan kaleminiz susmasın daim olsun...
o güzel yüreğinizi kutluyorum...sevgı ve saygılaırmla...