ruhumun sert buzullarıkaç zemheri güz hasretinle bağlanmış saçlarımda sancısı baharda tılsım inince yıldızlarla akşamıma üşür inceden yokluğun kurşun yemiş gözlerimde düşmüş dipsiz kuyu en ıssız dalgalara sesi kulaklarımda kör sesi karanlığın kıskacıyla duvarlara işlenen zincir uğruna ölümlere yıkıldığım çırılçıplak yüreğim içimde çatlak soluğun canımla keser beni vurgunum nicedir esrik çığlığına kan salgılarında gece upuzun kayar sevda içinden zehirli yılanları çıkarır alnımın tam ortasına uyumaz başımın ağırlığında saklı hançerin akımı çiy tutmuş şiirlerde kaldın tek kolla gözyaşımı boğazladı kurtlar lacivert gökyüzü altında aklım açlığın boşluğunda uçurum soğuklarına buyruk kesildim öl... vurul... ruhumun sert buzullarında bir yanda annem kaç sabahı ağzıyla parçalar mavi bakışlarına son yağmurla geleceğim bekle beni parçamdan diğer yarımı söküyorum ölümün namlusuyla |
Yürekten tebrikler güzel bir şiir okuttunuz
selamlar..