Kimsesizlik Çağından Yalnızlık Çağına
Kimsesizlik Çağından Yalnızlık Çağına
ayaklarım sürüdü beynimi kapısına çok odalı bir ilksizliğin içerde kendine küsmüş ihanettir ağustos dışarıdaysa şadırvanlarımız eksik olmaz başımızdan umarsızlık gibi hay huy içinde sereserpe kendimize bırakırdık kendimizin orospu siluetini sokaklara düşmüşlüğünü bir gülün sonbahardan umut kesilirse bir kez hayır gelmez aşktan ve aramaktan yüreğimizin kılcal damarları yıldırım olur kesik kesik paramparça eder yalnızlığımızı gözlerini kırpışındır miladım her kırpışında yeniden doğarım adımı söyleyişin yeni bir çağ açar evrenimde kimsesizlik çağından yalnızlık çağına gidişinle başlar kıyamet insan kendi ateşini kendi götürürmüş bense kendi gözyaşlarımda boğulurum Kağan İşçen |