SAAT: BİLMEM KAÇ?
Saat 12:24.
Ne arayan var, ne soran. Bu saatte kim arar diye sormayın. Çünkü ben kendime, Neden diye soruyorum. Bir sessizlik var dünyamda. Rüzgarı soğuk soğuk esip, Yüreğimi titreten bir sessizlik Oysa gürül gürül yanıyor sobam. Çayımın suyu kaynayıp, taşıyor demliğimden. Ve demimi almadan, buhar olup uçuyorum ben. Ağlamaya hasret bir göz olup, Kuruyorum kulaklarımın öksüzlüğünde. Sana kurşun adımlarıyla koşarken, Sensizlik daha da geliyor üstüme. Ve sonunda kesiliyor yollarım. Sıkışıp kalıyorum bilinmezliğin mahzeninde. Saat 12:48. Sormayın bu ne hız. Bana dakika saydıran ne bir bekleyiş. Ne de al yanaklı bir kız. Adını koyamıyorum bir türlü, Sessizce mırıldandığım, hüzünlü şarkıların. Seni andırmıyor çünkü hiç bir nağme. Günlerden cumartesi. Televizyonda bir şarkı Ve söylüyor Funda; "Benzemez kimse sana." Saat 01:16 Zamanımı, gittiğin günde unuttum. Aklım yalnızlığımın merakında Muammaların ayazında kuruyorum. Kalbim kerpeten ağzında. Neden diye soruyorum kendime. Başka sorular doğuruyor cevapsızlığın. Kül rengi gölgeler sarıyor etrafımı. Bir sevgiliye mektup mudur bu dizeler, Yalnızlığın merakımı. |