1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
297
Okunma
Ben insansızlıktan öleceğim.
Bedenimi olabildiğince salı verip kalabalıklara,
Ruhumu hapseden yalnızlıktan.
Demir korkuluklara asılmış baston gibiyim.
Her yağmurda pas yürüyor içime
Her yağmurda çürüyorum.
Rüzgar estikçe tıngırtım uyandırıyor geceyi.
Rüzgar estikçe düşüyorum.
Biri alıp eline, bana yaslanıp yürümüyor da
Tekrar asıyor olduğum yere.
Nasıl olduğuna şaşıyorum.
Kirin pasın içinde, sonu gelmeyen idamı yaşıyorum.
Ben insansızlıktan öleceğim.
Devasını bulamadığım yalnızlıktan.
Tedaviye geç kalmış hasta,
Ciğerleri iflas etmiş bir keş,
Talebelere kadavra olmuş bir leş.
Ne yapayım?Bulamadım aslını ilacın.
Muadili diye sarıldığım her insan,
Boynuma ilmek geçiren bir kalleş.
Her nefesimde giderek artan yalnızlığın hırıltısı,
Her nefesimde, nefesimi kesen bir öksürük.
Ben öleceğim.
Her günahın üstünün örtülüp,
Kötülerin ve kötülüklerin idare edildiği,
Yanlışa yanlış demenin yanlış olduğu bu dünyada,
Avazım çıktığı kadar bağırıp doğruyu,
Kimse duymasa da
Herkes duymazdan gelse de
Herkesin kulak zarlarını titretircesine haykırıp,
Öleceğim.
5.0
100% (2)