Dön Vakti/Şimdi sen bir rüzgârın eteklerinde iklim karası hani yalnızlık satan dudakların nerede bir şehri kuşatan o amansız orduların denize masmavi yamalar yapıştıran ve eksik yerlerini dolduran yarım kalmış bir hayatın zülfikâr gibi kesip de göçen göğümün en sağlam yerini kuşların nerede/ asi(l) rüzgarlarda öksüz bebekler doğuran korkuların/bir nakkaş hokkasından ufuklar yoğuran umutların nerede/ rüzgâr ağlayışlarıma duyarsız dağların kalbinde ölürken Mecnuni hikâyem! derim ki: çeşm-i bülbüller susarken gül kurusu yüreğime kırlangıç göçüşleriyle sulanıyordu mihrabın kurak yönleri ve bir gece-kondu en zayıf yerime bedenimde imarsız bir kadının temeliydi gözleri yasaksız/ kitapsız/ zararsız bilinirken inançlar ne günahlarını sorgularsın ne de sevaplarını zamanın demir tavında dövülürken şair aşkları bir vakitler şiir tadında görürsün rüyâları/ hayallerinde küf kokulu Fuzuli divanın... şiirlerin rengini akıtırken günahsız ellerim ne bir şair teyâkkuzu yaşanırdı dar ağacı uykularda ne bir ufunet renginde solunurdu can kırıkları artık her yol bir eleme çıkan hece vezni su gibi inadına vakit gibi hızla aşk gibi arsızlıkla sevmek ve gitmek arasında her şey dudakların ortasında... güle güle ey aşk Nevzat Konşer |
ne bir şair teyâkkuzu yaşanırdı dar ağacı uykularda
ne bir ufunet renginde solunurdu can kırıkları
...............................................................
ve sadece ellerin kalırdı ellerimin içinde
yüzüme yansıyan hüzünlerime düşerken ümitler
ne bir sen kalırdın gerıye nede ben bızden
bir yerde bıterdık kopardık yaşam denılen yerden
tek kelımeyle harıkaaa ustad..saygımlasın