Siyah Beyaz Pedigriıssız bir panayır kaldı geriye kaptansız gemide sadece bir miço yaz ortasında üşüyen bir kapı enfarktüs nöbetli bir travma çölde açan, pembe dudaklı kırmızı bir glayör ve kendine ağlayan bir palyaço... esrimiş,siyah beyaz bir pedigri yeniye devinirken eski yoksul günce çiçekler biriktirmiştim sana içimde dün tortulu saltanat yoksunluğundan eridi tükendi solgun bir ’’son bakış’’ sardım enfiyeme yarım aralık seda teyelli güller de ağlar etiketli bas onu en derin yarana öpüştür dudağının en mahrem en solgun yeriyle... ’’Ben seni değil seni sevmeyi sevdim’’ yaşarken ölmek damıt son kez kudretine aşk kılınmış varsayımlar geçir ilmek niyetine dualar istifle herc_ü merc balyalarla ölmek, sevmekten eftaldir yaftalı üzerime ’temelli’ kapa artık kapını dönmemek üzere yolcu işi son kez çek içine beni ilk gördüğün gün gibi aldım payımı / sevi,mi / gidiyorum sevgili... _ _ _ _ Y _ _ _ _ ToprağınSesi . |